yaşlı otobüs teyzeleri

entry22 galeri
    20.
  1. Bilirsiniz insanların kendilerinde oldukları halde kendilerinde olmadıkları anları vardır. O gün de öyle bir uzaklık vardı içimde
    Üstesinden gelmem gereken birkaç adet belalı sınavın olması mı? Ziyaretine gittiğim ağır hasta amcamın bakışları mı yoksa havadaki basık sıcaklık mı beni böyle avare etmişti, bilmiyorum.
    Şimdilerde çevre dostu modellerinin gelişiyle birçok yaşıtı emekliye ayrılmış 90'lı yıllara ait körüklü belediye otobüsüne bindim, bilinçsizce ve tamamıyla alışılagelmiş bir rutinlikle, Tekli koltuklardan birisine oturup dışarıya bakar vaziyette içimdeki derinliğe gömüldüm yine ta ki dingin bir ses ile irkilene kadar;
    -Buyur teyze şöyle otur...

    Bütün fikirlerim liğme liğme olmuştu, sanki o ana kadar orda yokmuşum da birden o kahrolasıca koltuğa gökten düşmüşüm gibi hissettim. 70 yaşlarında, beyaz baş örtülü, kırışıklarla dolu yüzünden nurlar yansıyan, sanki kurtuluş savaşını betimleyen figürlerin temsilcisi gibi bir nineydi 50 yaşlarındaki adamın yer vererek sarf ettiği cümlenin muhatabı. Ve adamın sıkılarak/kıyamayarak/acıyarak yaptığı hareketi izledim, acıması nineye değildi ama önünde uzanan koltuklarda vurdumduymazca oturan gençlere acıyarak bakmıştı adam. Ve ninenin "Allah razı olsun evladım" cümlesi taşırmıştı içimim yangınını.

    Nasıl olur da göremezdim ben, nasıl olur da babam yaşındaki bir adam o hassasiyeti gösterirdi de bunca hayatı sırtlayıp ters çevirecekmiş gibi duran genç nasıl gösteremezdi ? koltuk dar, koltuk sıcak ve koltuk idam koltuğu gibi gelmeye başladı, birden pişmanlığımın ezilmişliğimin ve nineye karşı mahcubiyetimin bir vebali olmalıydı diye düşündüm, bu vebal adına aklıma ilk gelen benim bu yolculuğu rahat bir şekilde yapmamam gerektiğiydi.
    derken yeni binenler oldu ve ben yaşlarda bir kıza verdim yerimi alakasızca,
    Zannetmiştim ki hafifler teyzeye ve amcaya yaptığım kusur.
    Tasavvufta derler ya hep;
    kusura kalmayın a dostlar/ bizde kusur çok olur.

    bizde de kusur çok olmaktaydı... ah telafisi olsaydı bir de...belki o zaman her otobüse binişimde tereddüt yaşamazdım koltuklara oturmakta, ya da her koltuğa oturuşumda boynum kendiliğinden eğilmezdi suçlulukla.

    önce amca indi, birkaç durak sonra teyze indi ve bir ara da benindim 90'lı yıllara ait eski körüklü belediye otobüsünden. otobüse bindiğim zamanki gibi yine kendimde olduğum halde kendimde değildim, cüzdanını otobüste unuttuğundaki hisse benzer bir duygudaydım ve , yine içimin derinliği uzak gelmekteydi içime.
    ama bu sefer sebebini bilmekteydim;
    O güzel ninenin memnuniyetini/hoşnutluğunu/mutluluğunu ifade eden
    "Allah razı olsun evladım" deyişiydi...
    3 ...