şarap şişelerini açmak için yanımda tirb.. neyse, şarap şişelerini hiç açamadım zaten. ıkınma benzeri sesler çıkararak açtım hep; uzun çabalar vermeden açtığım olmadı. ya mantarın yarısı içerde kaldı, ya götümden terleyerek açtım. konumuz bu değil. ben hiç bir şişeyi bitirmemiştim. çünkü keş değilim. keş gibi içmedim hiç. içki muhabbetin mezesidir dedim hep. konumuz bu da değil. ilk kez dün, evet bir şişe gitti. oturduğum yerde güzeldi dünyam. taa ki ilk şarkıyı söyleyene dek.
saat gecenin 1'i. öyle bir ses ki bu, kimse susun demiyor. bir şarkı bitiyor diğeri başlıyor. pencere de açık hani. net bir ses. kim ki diyorum içimden. hava soğuk bir de. konuya dön şarapçı! öyle bir ses ki işte, kadife desen değil, böööyle hani insan dinleniyor. koca yurtta kalıyorsun. üstelik karma yurt. kimseden de gık çıkmıyor lan, allah belanızı versin ben telefonla konuşsam şikayet edersiniz diyorum.
bir şarkı bitiyor diğeri başlıyor. bir nihavent makamından, bir sezen aksudan, bir cranberries'ten, bir ibrahim tatlıses'ten. evet, ibo'dan. ağlarsa anam ağlar ı bile söyledi şerefsiz. hepsi alakasız ama hepsi adamın taa... kimse de ne söylüyor bu mal demiyor. ne lan bu.
bir ara ağzımın açık olduğunu fark ettim. yanımda arkadaşım bana bakıyordu. kapattım ağzımı. alkışlamaya başladı. yan odalardan da alkış sesi. oha, dedim. o ben miydim?