miktar olarak özellikle genç kızlık döneminde değişir. bazen sadece birkaç damla gelirken, bazense çeşme misali gürül gürül gelir. *** çünkü yeni ergen kızımızın sistemli bir mekanizmasının oluşabilmesi için zamana gereksinim vardır. bu zaman kişiden kişiye değişir. kimisinde bir kaç sene gerekirken, kimisi daha uzun yıllar düzensizlikten muzdarip olabilir. rengine gelince; genelde koyu renk bir kandır. çünkü toplardamar kanı olan adet kanı, az oksijen barındırmaktadır. bunun nedeniyse atardamarlardan çıkıp vücudu dolaşan kanın, toplardamara gelene dek oksijeni harcamasıdır. adet kanının toplardamardan gelmesinin nedenini ise şöyle açıklayabiliriz: döl yatağıdediğimiz yer, adet dönemi boyunca kanla dolan bir yapıya sahiptir. çünkü olası bir döllenme için depo yapılmaktadır. anne, cenini kanındaki hemoglobinle besler. yumurtlama dönemi sonunda eğer döllenme gerçekleşmemişse, dölyatağının kendi geliştirdiği reaksiyon sonucu hazırlanan depo dışarı atılır. kan, cenin tarafından kullanılmadığından oksijenini yitirmiştir. böylece rengi de çok koyu olur. kısacası adet kanı koyu renkte, ağdalı bir yapıya sahiptir.