protesto etmenin güzel bir çeşidi. ama bunu sadece yumurta atmak olarak algılayanlar bildiğin cahildir. yumurta ve ayakkabı atılmasının sebebi, protesto edilecek kişiye mesaj vermektir. özellikle siyasetçilere atılır çünkü siyasetçileri seçenler, küçümsenen, hor görülen, baskı yapılan, haksızlığa uğratılan halktır. ve halk protesto geleneği oluşturur. ayakkabı atmak o kişiye kenidisinin aslında bir bok olmadığını, gerektiğinde bu halkın ayaklarının altında ezileceğini bildirmektir. ırak'ta bush'a ayakkabı atan bir genç vardı hatırlarsınız, adam verdiği mesajla aylarca gündemde kaldı. işte prıtesto kültürü böyle bir şeydir. abd başkanı da olsan halktan üstün olmadığını hatırlatırlar bir gün, ayakkabıyı kafana yersin. burada yapılan hareket fikirlere karşı değil, sömürgeye ve baskıya karşı ezilmişliğe karşıdır. hemşehriciliğe, gericiliğe, bir hayvan gibi hor görülmeye karşıdır. açlığa, sefalete karşıdır. işsizliğe, ranta karşıdır. halkın duygularını sömürmeye karşıdır.
egemen bağış yumurtaları atmasınlar yesinler demişti. ama o halk öyle onurludur ki o yumurtayı yemez, açlıktan ölse de o yumurtayı atar sesini duyurmak için! karnı doymaz ama karşı koymanın, yıkılmadığının, gerektiğinde her koşulda zulme karşı direneceğinin mesajını vermenin verdiği huzurla yaşamaya devam eder. onuruyla, gururuyla ve haysiyetiyle...
gelin görün ki bu yumurta ve ayakkabıları kafalarına yiyenler hiçbir zaman bu halkı anlayacak kapasitede kişiler olmadılar, mesajı alıp gereğini yapacak bir babayiğit çıkmadı henüz!