merhaba baba, ben bir zamanlar sana aşık olan kızın. bugüne kadar hep dostluklarım ya da biten aşklarım için yazılar yazdım. senin için nefret mesajlarım haricinde ilk defa yazacağım sanırım.
küçükken "anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı" dediklerinde göğsümü gere gere "babamı!" derdim. o benim babamdı çünkü o benim kahramanımdı. benim babam güçlüydü o zaman. beni en son model arabalara bindirirdi en güzel şeyleri giydirirdi. en güzel yerlere götürürdü. öylesine yakışıklıydı ki onunla yolda sarmaş dolaş gezerdik herkes bizi sevgili zannederdi. arabada yanına otururdum güneş gözlüklerimizi takar son ses müzikte eğlenirdik hep.
benim babam kafa dengiydi çünkü. benim babam benim hayalimdeki erkeği yaratmıştı. komik erkeklere bayılmam da bundandır. çünkü benim babam çok komik bir adamdı. onun yanındayken güldüğüm kadar kimseyle gülmüyordum. benim babam beni erkek gibi yetiştirmişti ben babamla maçlara gidiyordum, bağırmaktan sesimiz kısılana kadar eve gitmiyorduk. benim babam kıskançtı da. sanırım kıskanç erkekleri de bu yüzden seviyordum. bi gün yanlış adrese gelen kuryeyi ben evde tekken beni rahatsız etti diye gözümün önünde tekme tokat dövmüştü. beni rahatsız eden kimse olamıyordu çünkü babamın 2 cümlesine bakıyordu. öyleydi benim babam. belinde tabanca ile tek başına koca fabrikaya dalar tehditler savururdu delikanlı tabirine en çok yakışandı.
ama o babam gitgide gidiyordu. yerine bambaşka bir adam geliyordu. kabus gibi bir adam. evet baba, sana söyleyeceklerim şimdi başlıyor. daha 14 yaşındaydım annemi beni kardeşimi hiçbirimizi almadan tatile gittin umrunda olmadık milyarlar dolusu alışverişler yaptın kendine. tatilde de ona keza, öyle harcadın. bize sormadı bile. gelmek ister misiniz demedi bile. benim canımın içi annemi her gece ağlattı. babamdan ilk böyle soğudum.
15 yaşıma geldiğimde bilgisayarımda okuduğum konuşmalarla hayatımda ilk kez cinsellikle tanışmıştım. evet, babam annemi fatoş diye bir kadınla aldatmıştı. kadın da evliydi çocuğu vardı. babam ona yalvarıyordu buluşmak için. bizim yüzümüze bakmaya tenezzül etmeyen babam elalemin kadınını özlediğini söylüyordu. ona aşkım diyordu, seni seviyorum diyordu. onun aşkı benim annemdi. ne zaman unutmuştu annemi? babam ne zaman böyle bir adam olmuştu? o kadar iğrençlerdi ki hayatımda ilk defa duyduğum kelimeleri duymuştum. anlamını bilmediklerimi internetten bakıyordum. babamdan nefret ettim yüzüne bakmak istemedim midem kaldırmadı. hep ağladım kardeşimle birbirimize sarılıp ağladık. annemizin haline ağladık.
babam gitgide iflas ediyordu. her şeyimizi kaybetmeye başlamıştık babam çok sinirliydi. birgün eve gelmişti bilgisayardaydım arkadaşlarımla konuşuyordum. bana bilgisayarı kapatmamı söyledi. cevap vermedim devam ettim. bağırdı "kapa şu bilgisayarı" dedi. aldım ve masaya vurdum bilgisayarı çıktım. arkamdan geldi üstüme yürüdü. babam ilk defa bana bunu yapıyordu "dövücek misin ben en azından arkadaşlarımla konuşuyorum aç ne konuştuğumu oku benim ne yaptığım ortada" dedim ve babam bu cümlelerimden sonra beni öldüresiye dövdü. hayatımda ilk defa babamdan dayak yemiştim. günlerce kendime gelemedim yüzüne bakmadım.
babamın işleri daha da kötüye gidiyordu. daha da kötü bir adam oluyordu bununla beraber. lise 1deydim erkek arkadaşımı öğrenmişti okulda eve geldiğimde bana hiçbir şey söylemedi ama benimle konuşmadı. yine bigün okuldan aradıklarında o çocukla hala çıktığımı öğrenmiş meyhaneye gidip saatlerce içmiş silahını almış ve eve doğru geliyormuş. teyzemler apar topar aldılar beni gittim onlarla. bir daha dönmedim.
lise hayatım orada geçti. ailemden uzak kaldım. sabahları bir anne şefkati ile en son 14 yaşımda uyandım. şu an 19 yaşımdayım hala annem uyandırmıyor beni. babam bu 4 senemi çaldı benden. eve gelmemi istemedi benimle görüşmek istemedi. 4 sene milletin eline baktım. babam iflas etmişti bana kuruş vermiyorlardı. teyzemler de ona keza. verdikleri her paranın lafını yapıyorlardı şafak 900den saymaya başladığımı hatırlıyorum. resmen oradan kurtulmak için şafak sayıyordum. babam çok pişman oldu ama iş işten geçmişti.
900 gün bitti, şu an bursa'dayım. babam ise azerbaycanda. beni çok seviyor çok pişman her gece rüyalarında beni sayıklıyor o vicdan azabı ile ama ben unutamıyorum. bana yaptıklarını unutsam anneme yaptıklarını unutamıyorum. o konuşmaları unutamıyorum.
evet baba sen şu an yanımda yoksun. bu yazıya başlarken çok öfkeliydim aslında. ama yine beni ağlattın. yine anlatmaya bitiremediğin güzeller güzeli kızını ağlattın. keşke sadece paramız bitseydi, aşkımız bitmeseydi. keşke sadece hayattaki statün değişseydi, biz böyle değişmeseydik. keşke şu an ayrı ülkelerde nefes almıyor olsaydık. keşke ben bu yazıya başlamamış olsaydım...