de facto olarak iran ile savaş halindeyiz. henüz cephe suriye'den ibaret, ama bir süre sonra Irak'a da sıçrayacak.
türkiye ve iran suriye ile ırak'da yaşanan iç çekişmelerde taraf durumunda, iran devleti suriye'de esad'ı desteklerken, türkiye bugün özgür suriye ordusunun adeta üssü durumunda. fiilen devam eden savaşta suriye üzerinde iran ve türkiye savaşı yaşanmaktadır.
ırak'ta durum biraz daha karmaşık. hükümeti elinde bulunduran şiiler ile kürtler arasında petrol anlaşmazlığı var, ayrıca şii maliki hükümeti türkiye'nin k.ırak'taki üslerinden de rahatsız ve türk askerinin gönderilmesini istiyor, k.ırak içten içe türk askerinin gönderilmesini istese bile merkezi ırak hükümetinin bu tavrına da boyun eğmeyecektir, kaldı ki durduk yere bir de türkiye ile papaz olması k.ırak'ın kolay lokma olması anlamını taşır.
kürtler ile şii araplar arasında da fiili bir savaşın başlaması durumunda elbette ki iran merkezi ırak hükümetini destekleyecektir, türkiye'de böyle bir durumda ırak'ın kuzeyindeki yatırımlarını, askeri varlığını ve bölgedeki bir karmaşayı kabul edemez, fiilen de müdahele edebilir.
kısacası bir iran-türkiye cephesi de daha açılabilir.
diğer bir cephe de azerbaycan'dır. şii olduğu için iran ile kuvvetli ilişkileri olan ama aynı zamanda da türkiye ile kardeşlik bağı olan azerbaycan da iki arada bir derede kalmış vaziyettedir.
gelecekte bir gün dünyayı yöneten güçler azerbaycan'a da demokrasi getirmek isteyebilir.
kısacası efendim iran ve türkiye değişik ülkeler üzerinde savaş halindedirler ve cephenin gelecekte genişleme tehlikesi git gide artmaktadır. türkiye'nin burada yapması gereken suriye, ırak ve iran ile masaya oturması ve gelecekte ortadoğu için planlanan büyük planı boşa çıkarmasıdır.
