Dinlerin, akıllılar tarafından aptalları kontrol etmek için yaratıldığını biliyoruz. Yoksa hangi yaratıcı bir dinde kilisede şarap içmeyi emrederken diğerinde alkolü haram kılar? Farklı kültür mensubu insanlar tarafından yaratılmaları, dinleri birbirleriyle çelişir duruma getirmiştir. Örnekleri çoğaltmak mümkün lakin şu an konu o değil.
Bu konuya ilişkin yaptığım gözlemler neticesinde dinleri reddeden herkesin ateist, yani allaha inanmayan kişi olarak yaftalandığını gördüm. Dini reddeden bir kişi ateist olamaz. Herhangi bir yaratıcının varlığını reddeden kişi "ateist" olur ki bu da normaldir, herkesin kendi düşüncesidir. Lakin, dinleri reddedip yaratıcının varlığını kabul eden kişi "deist" olarak adlandırılır.
Muhafazakarlar dinin emirlerine sorgusuz sualsiz itaat ederken deist kişi her şeyi sorgular, daha iyiye gitmeyi amaçlar. Muhafazakar insan din emrettiği için bütün gün aç durup akşam iftarda patlayana kadar yiyebilir sonra da buna ibadet diyebilir. Deist kişi, oruç tutmaz, aç kalmaz belki ama yoksul birini doyurup benim gözümde daha çok sevap işlemiş olur. Ya da "ben oruç tutuyorum bütün gün aç geziyorum sen karşımda su içiyorsun" diye kimseyi hastanelik etmez. "Tutma o zaman amk bana ne bana mı tutuyorsun orucu?" diye cevap verilmelidir bu kişilere.
Geçtiğimiz kurban bayramında okuduğum bir haber bende kızgın kumlarda yatılan 3 saatin ardından soğuk suya atlama etkisi yarattı. Kaçan danayı pompalı tüfekle vuran şahıslar yakaladıkları hayvanı kesip adına da ibadet demişler. Bazı şeylerin amacından saptığını kimse inkar edemez. Adına ibadet denilen şeyler artık birliktelikten ziyade bireyselliği ön plana çıkarmakta. Kaç kişi kestiği kurbanı fakire dağıtmıştır? Şüphesiz ki herkes akrabasına eşine dostuna vermiştir.
Örnekleri çoğaltmak mümkün fakat şimdilik bu kadar.