ağaç motifi, türk destanlarının asıl ögelerinden birisi olarak kabul edilir. önemi
büyük olan ağaç destanlarda kutsallaştırılmak sureti ile yok edilmesinin önüne geçilmiştir. bu
motif türklerin ilkel çağlardan gelen bir önemli bir geleneğinin sembolleştirildiği
kavramlardandır. göktürkler ve uygurlar devrinde ağaç kutsal sayılmış, şamanizmde orman
bütünü ile bir kült olarak görülmüş, bazı ağaçlar takdis edilmiştir.
türk destanlarında ağaç, özellikle çınar ya da kayın gündelik hayattan alınarak
kutsallık kazandırılmış ve böylece ağaca olağanüstü bir özellik verilmiştir. insanın yaratılışı
ile ilgili bir türk efsanesinde tanrı, yer yüzündeki dokuz insan cinsini, bu insanlardan önce
yarattığı dokuz dallı bir ağacın gölgesinde barındırmıştır.
ağaçların gökten indiğine inanıldığından kamların (şamanların) davulları üzerine ay
ve yıldız resimlerinin yanı sıra kayın ağacı resmi yapmışlardır.
ağaç motifini hemen hemen her türk destanında sıkça görmek mümkündür. her
destanda genişçe yer almıştır.
aslında insanlar ve evren için çok büyük önemi olan ağaç destanlarda bilinçli olarak
kutsallaştırılmak sureti ile yok edilmesinin önüne geçilmiştir. oğuz kağan destanında oğuz'un evlendiği ikinci karısı göl ortasında kutsal bir ağacın
kovuğunda yaratılmıştır. ergenekon destanında da meyve veren ağacın kesilmesi kesinlikle
yasaktır.
islâmiyetten önceki destanlarda rastladığımız bu kutsal ağaç motifi islâmiyetin
kabulünden sonra da ağaç sevgisi olarak ileri düzeyde tutulmuştur. yaş kesen baş keser gibi
halk söylemleri ile de ağaçlara zarar verilmesi engellenmeye çalışılmıştır.