Teoman'ın parası var, merak etmeyin. Kolay kolay bitmez o para. 2 sinema filmi çekti diye bitecek değil o paralar. Teoman'ın derdi burdaki sözlükçüler sevinsin falan da değil. Teoman'ı yıllardır dinleyen, ilk şarkılarından beri özümseyen, anlayan bir kitle var; ki bende bu kitlenin içine koyarım kendimi. O kitle için yapılan bir açıklamaydı o. Bir kaç ay dinlendi, kendini dinledi, seyahate çıktı, fotoğraf çekti. Gezdi-tozdu. Kazandığı paraların keyfini çıkardı. Ama eksik olan bir şey vardır bu adamlarda, eminim 100 tane şarkısı birikmiş duruyordur, olmasa da zaten bir albümlük şarkı sözünü yazar teoman bir günde. Onun eksikliği yine anlaşılmak, paylaşmak, kendini iyi hissettiği nadir yerlerden biri olan sahnede, hayranlığıyla buluşmak, elbette sanatçı egosunu tatmin etmek. Geliyor şimdi, daha düzelmiş, daha dinlenmiş halde. Onu anlayanlar, beni de anlıyorlar biliyorum, çalıyor çırpıyor diyenler içinde o zaman Picasso'yla bitirelim entrymizi.
"Büyük sanatçılar esinlenir, daha büyük sanatçılar çalar. -Picasso"