gunumuz turkiyesinde inananlarin en azindan bunu etik olarak iclerine sindiremediklerini gormek de insana biraz olsun mutluluk verir.
neden islamcilar esmanin supheli yasindan (esmanin yasi konusunda caginin taniklari dahi fikir birligi icersinde degildir) , yola cikarak peygamberlerini aklamaya calisirlar , onumuzde esmanin yasindan daha kesin bir bicimde derlenen bizzat aysenin aktarimi hadisler varken ki bu hadisler yuzyillar boyunca hic bir muslumani rahatsiz etmez bunu gayet olagan karsilarken ,
ayni zamanda gunumuzde diger islam ulkelerinde bu hadis ve cocuk gelinler toplumda bir intifaya yol acmazken (misirda az sayida feminist kadin bu konu hakkinda girisimleri ve protestolari olmusdu , tellak 4.ayetde yer alan hukumlerden dolayi) , turk muslumanlari cok supheli verilere bu derece sarilmakdadir?
bunun tek bir aciklamasi vardir , turkiyenin etik olarak bati degerlerine daha fazla yaklasmasi ve ahlaki olarak batiyi ornek almasidir. bati dahi bu konuma bir anda gelmedi , bununda altini cizmek lazim , bundan yuz , yuzelli yil once batida cocuk evlilikleri de toplumun genelinde pek yadirganan bir durum degildi ,
cocuk haklarinin ve cocuklara karsi islenen suclar taniminin tarihinin 50 , 60 yillik gibi kisa bir surec oldugunu goz onune alirsak , bu hadislerin zamaninda neden itiraza yol acmadigini bu hadisleri derleyenlerin . bunlar salih hadisler olamaz demediklerini anlariz.
osmanlida dahi 1800 yillarda cocuk esirlerin satisinin yasal ve yogun oldugunu hatirlamakda fayda vardir. ben inanan insanlarin peygamberlerini gunumuz etik anlayisi icersinde temize cikarmalarini hos karsiliyorum ama bunlar bos islerdir.