"ölen terörist için üzülmüyorsanız insan değilsiniz" diyen diyarbakır emniyet müdürü için savcı, takipsizlik kararı vermiş. yerinde bir karar, katılıyorum. emniyet müdürüne sert çıkanlar 'terörist' ve 'üzülme' kavramlarının birbiriyle uyumsuzluğu üzerinden hareket ediyorlardı, hiç şüphesiz. oysa ki, emniyet müdürünün mesajının alt metinleri okunabilse, bu türden bir sığ ve düz yaklaşımdan uzak bir niyeti olduğu görülebilirdi. nitekim emniyet müdürü, ölen örgüt mensuplarının geldiği ve bulunduğu noktayı değil, o noktaya nasıl geldiklerini yani süreci kastetmişti. aslında, bu çocukların geldikleri son noktada, genel anlamda sorumluluğumuz olduğunu işaret ediyordu. geldikleri noktayı savunmuyordu yani. ama bizdeki yerleşmiş genel düz algı, sadece bir cümleye odaklandı ve diğerlerini değersizleştirdi. 'algıda seçicilik' böyle bir şey işte. sözün özü; bu türden düşünceleri olan ve hatta bunu dile getiren insanların sayısının çoğalmasıyla düzelir bazı şeyler. düzelecekse eğer.