kahve kitap yağmur koltuk pencere kedi

entry26 galeri
    15.
  1. "çocukluğumun geçtiği o eski mahallede,
    ası boyalı ahşap eski bir evde otururlardı.
    sakız hanımla mahur bey,
    bembeyaz tenli bembeyaz saçlıydı sakız hanım.
    zaten onun için sakız hanım derdik kendisine.
    pamuk gibi elleriyle kemençe çalardı.
    eşi mahur bey önce biraz nazlanır,
    sonra oda kanunuyla eşlik ederdi sakız hanım'a,
    beraber meşk ederlerdi.
    yaz akşamlarında açılırdı perdeler,
    yorgun ellerinden,
    dökülürdü nağmeler." şeklinde devam eden barış manço şarkısını aklıma getirdi bu başlık. entellikten ziyade yaşlılık emarelerini gördüm. ahşap bir evin penceresinde karşılıklı kurulmuş iki koltuk ve yaşlı kadının kucağında bir kedi, yaşlı adamın elinde kahve fincanı, beraber yağan yağmuru izlerken birbirlerine attıkları hüzün dolu bakışlar. çok naif gelir bana nedense.
    0 ...