bu ülkenin futbolunun ırzına geçen yavşakların destekleyicilerini bir hayli üzmüş açıklamadır.
yavşak kelimesini halk dilinde nasıl kullanılıyorsa o dilde kullandım, yani üzerini örtmek için bit, pire, yavrusu gibi notlar düşmem. ha, diyeceksiniz ki "lan arshil kim bu yavşaklar" orasını bilmem, yavşak var, yavşak oğlu yavşak var memlekette zira...
bu ülkede ünal aysal'ın şirketinin devlete olağandan fazla ücrete mal satmasının tespit edilmesine söylenmedik laf bırakmayan çok şeref, haysiyet düşkünü güruh; envai çeşit suçtan hüküm yemiş, sahte çürük raporuyla askerden kaçmış, ülke futbolunun anasını sikmiş, istediği gibi at koşturmuş, ağzından küfür, hakaret eksik olmayan insanları ve o'nun bilimum "mavi akım tüccarı (!)" yardımcılarını sırtlarında taşımıştırlar.
şunu iyi bilin; galatasaray spor kulübü bu ülkenin medhar-ı iftiharıdır. hakkında tek kelime bilgi sahibi olmadan, osmanlı padişahı tarafından saraya yetişmiş personel istihdamı sağlamak için açılan galatasaray lisesi için sırf fransızca yabancı dilde eğitim verdiği için "fransız" yaftası yapıştıranlar; o lisenin şerefli öğrencileri kurtuluş savaşında harbe gidip, futbol takımı dahi kuramayıp, şehitler verirken o'nlara o yaftayı yapıştıranlar o sıralarda ingilizlerle haşır neşir olup, işgalcilerle maç yapıp bununla da övünüyorlardı; yetmezmiş gibi de muhterem başkanları mustafa kemal atatürk'e suikast düzenliyordu.
3 temmuz'dan sonra yaşananları saymıyor ve söylemiyorum bile. zira bu ülkede aklı ve mantığı olan milyonlarca insan dönen türlü türlü dolabı rahatlıkla görmüştür.
götümden uydurmuyorum ben bunları, her şey tarihi bilgilerle dolu. ha, eğer siz tarihi yalanlarsanız, inkar ederseniz o da sizin şerefiniz, ben tek kelime bir şey söylemem.
gelelim mevzulara; maçı yayınlayan o kadar kanal yüzlerce kişinin verdiği o emeği görüntüleyip, maçın sesini gayet iyi bir şekilde yayınlayıp star tv isimli televizyon kanalı tam tersini yapıyorsa bu işte bir iş vardır demektir. hele ki, maçı anlatan spikerin davranışlarına, ses tonuna değinmiyorum bile...
futbolda psikolojik baskı vardır, futbolda psikolojik baskı, tribün baskısı çok önemlidir. rakip sahaya geldiği an ayağının titremesi gerekir. büyük galatasaray taraftarı havaalanına olay çıkarmaya değil, bizzat bu baskıyı yapmak için gitmiştir ve olay çıkarmamıştır. aksi düşünülemez zaten... ne yapacaklardı manu futbolcularını dövecekler miydi? dövselerdi 93'te döverlerdi. ancak, kime ve neye hizmet ettiği belli olmayan erman toroğlu isimli zat'ın "hayvan" cümlesini asla ama asla galatasaray taraftarı haketmemiştir, haketmeyecektir.
fenerbahçe isimli kulüp bile uğradığı haksızlığa (ki herkes tarafından kabul edilir) tepki amaçlı yazdığı yazıda bile galatasaray'a ve o'nun değerlerine saldırıda bulunuyorsa bu işin tadı tuzu kaçmıştır artık.
bu ülkenin medya patronlarından birinin fenerbahçe'ye kendi cebinden futbolcu alıyorken "medya galatasaray'ın elinde" demek kadar enteresan da başka bir şey yoktur. kimdir bu medya? spor kanalı ntv spor mu? demirören'in milliyet'i mi? ercan saatçi'nin spor müdürü olduğu hürriyet mi? kim? hangi medya galatasaray'ın elinde? siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?
bu ülkede insanlar ne zaman bir şeyin doğru olup olmadığına karar verecek yetiye sahip olur, o zaman bizden bir bok olur. ama biz itelenmeye, tekmelenmeye, yol gösterilmeye alışkınız. dolayısıyla bir şey olacağını hiç zannetmiyorum.
