Sosyal paylaşım sitelerinden birinde denk geldim,adwords reklamlarından.Biraz araştırayım dedim yaşam koçluğu nedir,ne değildir?Bilip bilmeden çamur atmak bana göre değildir..
Neyse kısa bir araştırma sürecinden sonra yaşam koçluğu muhabbetinin,yıllardır aklımızda yer eden altın çilek yalanından daha kapsamlı bir yalan olduğunun farkına vardım.Nasıl mı?
Google girin,yaşam koçu yazın 743bin sonuç görüntülenecek.Bunda bir tuhaflık yok,buzdağının geri kalan kısmı yazının devamında.
Ne diyorduk,yaşam koçları en basitinden başarıyla ilgileniyorlar.Yani nasıl başarılı olurum sorusunun cevabını bulmak isteyenler yaşam koçlarını ziyaret ediyor.Asıl olarak başarı kavramı daha çok iş-okul hayatıyla ilgilidir,bu sebeptendir ki yaşam koçluğunun devamında,sporcu koçluğu,öğrenci koçluğu,kariyer koçluğu,ebeveyn koçluğu gibi şekiller türedi.Bunların her biri rant sağlamak isteyenlerin imdadına koştu.Rant,insanların mutsuzluğu ve başarısızlığı kavramlarını fark eden bir grup kişi tarafından verilen seminerler,eğitimler sayesinde kişileri meslek sahibi yaptı.Tabii buna meslek denirse.Psikoloji ve psikiyatri gibi yüzlerce yıllık disiplinlerin yer ettiği dünyamızda böylesi kandırmacalara inanılmasını pek tasvip etmiyorum.
Diğer bir ilginçlik yaşam koçluğu faaliyetine soyunmuş birçok uzman ya da her neyse,işletme-iktisat mezunu.Dikkatli bakın,google da çıkan ilk sonuçlara alakasız bölümlerden mezun kişiler aldıkları 3 aylık eğitim ve birkaç saatlik seminerlerle koçluğa soyunmuşlar.
Fark ettiğim diğer şeyler,yaşam koçlarının bazılarının paravan bloglar oluşturarak ana sitelerine link verip,google da öne geçmek istemeleri.Birçok işi google da 1.sayfa sonuçlarının dışına çıkmadığından,yaşam koçları arasındaki seo çekişmesi her geçen gün artıyor.
Seo kavgasına örnek;http://www.webanti.com/is...dava-acmaya-hazirlaniyor/
Yaşam koçlarının ilgilendikleri alan sadece bununla kalmıyor,birçoğu reiki,astroloji,mentorlük,nlp,feng shui,kuantum düşünce,hipnoz... gibi şeylerde bilgi sahibi.
Ne işe yarar bunlar?
Hiçbir işe yaramaz.Tıp bilimi diye bir şey var,sıkıntısı olan doktora gider,ilacını alır.Psikologa gider,sorunlarına profesyonel yollardan çözüm bulmaya çalışır.Bir ilacın 20 sene denenip,piyasaya sürüldüğünü unutmayalım.
işini kaybetmiş sonrasında depresyona girmiş bir gence yaşam koçu ne yapabilir?
Ona umutlu ol,hayatta ne düşünürsen o olur,istekli ol,coşkunu yitirme,özgüven senin her şeyindir,pozitif düşün,hayat sana istediğini verecek.deseniz ne değişir?
Daha beter edersiniz.Önce ona iş bulmalısınız.Hani benim iş bulma koçum..Maslow bunu yıllar önce düşünmüş,ihtiyaçlar hiyerarşisini ortaya çıkarmış.Bu demek oluyor ki karnı aç olan birinin sevgiye ihtiyacı yoktur.
Diğer bir gözüme çarpan husussa yaşam koçlarının birden çok alana dağılması.En başta da söylediğim gibi,beslenme koçluğundan tutun da vücut geliştirme koçluğuna kadar.Bu işler bu kadar basit mi anlamıyorum..
Makalelerini okuyorum,kişisel gelişimle azcık ilgili bir kişinin yazabileceği basitlikte.Yahu bu mudur,sizin kelime kapasiteniz.Hele ki içlerinde 1 ayda 12 kilo verdiren yaşam koçları yok mu,gülmekten kırılıyorum.
Bir kitap okudum,hayatım değişti.Yok öyle dünya arkadaşım.Öğrenmek,farklı alanlara ilgi duymak çok güzel.Bunun için elimizde internet gibi mükemmel bir kaynak var.iktisatı illaki Boğaziçinde okuyarak öğreneceğiz diye bir kural yok.Elbette kitaplar okunarak,makaleler incelenerek,işin üzerine düşülerek birçok şey öğrenilebilir.
Ama yaşam koçluğu çok farklı bir iş.Size fikir aşılayan yaşam koçları tut ki kendilerini çok geliştirmiş,tüm kitapları yalayıp yutmuş olsun.Bir işe yaramaz.Önce kendi hayatına uygulayacak ki bir şeye benzesin.
Kitaplar,seminerler insanı bir noktaya kadar geliştirir.Bir musibet bin nasihattan iyidir hesabı,yaşam koçunun söyledikleri bir kulağınızdan girer diğerinden çıkar.Bunu anlamanız için kesinlikle bir olayla karşılaşmalısınız.Yaşadığınız her şey birer tecrübedir,bu tecrübelerden ders çıkarabilen insansa yaşam koçuna gerek duymayacaktır.
Yaşam koçu sizle aynı dünyada yaşıyor,her gün sizin çektiğiniz trafik çilesini o da çekiyor.Aranızdaki tek fark,rant kapısının anahtarı sizin elinizde değil.Siz kendiniz çözeceğiniz sırlarınızı ona döküyor,iflasınızı kendi ellerinizle hazırlıyorsunuz.
Uzun makale yazmayı sevmem,derdi tasası olan kendine en sağlamından bir dost edinsin,onla konuşsun.Benim her zamanki taktiğim yaşlılarla muhabbet etmek,onların sözlerini bir kenara not etmektir.Çünkü çok okuyan değil,çok gezen de değil,çok tecrübe edinen bilir.
Hint felsefesinin 4 kuralını iyi özümseyin,en gerçekçi kişisel gelişim stratejisi Hint felsefesinde gizlidir.O size basit öğütler vermez,yaşadığınız her şeyden ders çıkarma yönünüzü geliştirir.Albert Einstein'ın dediği gibi,"Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır."
Bir bakmışsınız bu makaleden etkilenen birkaç işsiz daha bu eğitimlere katılmış,başımıza yaşam koçu kesilmiş.
Merak ediyorum,yaşam koçunun da koçu var mı acaba?
Yoksa o koçu kurban bayramında kestiler mi? *