19 Ocak 2007 günü beyaz bir örtüyle kapatilmaya çalışılmış cansiz bedenini televizyonda görüdüğümde göz yaşları içinde yazdığım yazının faili. Adı geçmeyen yazı altta adıyla beraber bulunmaktadır.
Hrant Dink Öldürüldü bu aksam...
Hrant Dink öldürüldü bu akşam. Bu bir ilk değildi biliyoruz ki son da olmayacak.Suçluların bulunacağı sözleri veriyor devlet büyükler! çok üzülmüşler belli seslerinden. Bulacakları suçlunun Dinkin başında yuva açan kurşunu gönderen çocuk olmadığını biliyoruz artık. Tecrübeyle sabittir. Uğur Mumcu, Musa Anter, Bahriye Üçok, Muhammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı
Bu ülkeyi çok seven bir adamdı Hrant Dink ve farkındaydı kendisinden önce öldürülenlerin de bu ülkeyi deli gibi sevdiğinin. Ve bu ülkeyi sevmenin bedelinin çok ağır olduğunu o da biliyordu. O, gördüğü bir kavgayı ayıracak kadar cesur bir çocuktu. Boş vermeyecek kadar insandı. En tuhaf çelişkilerden birinin kurbanı oldu o! Ölümüne sevdiği bu ülkeyi kendisinden çok sevdiğini iddia edenler tarafından öldürüldü.
19 Ocak 2007 Hrant Dink öldürüldü faili meçhuller ülkesinde ama biliyoruz ki bu son olmayacak çünkü ilk değildi. Gözleri doluyordu Ülkem derken. Git derlerse yolda ölürüm
Bir ülkeyi sevmek işte böyle bir şeydi. Bir ülkeyi sevmek onun için birilerini öldürmek değildi onsuz yaşayamamaktı. Onu her şeye rağmen sevmek; yoksulluğuna, cahilliğine, pervazsızlığına, anlayışsızlığına rağmen onu ölümüne sevmek. Rengi, dili, dini farklı olsa da bu ülkeyi sevdiğini söyleyen herkesi kardeşi bilmek. Tüm kavramların ve olguların ötesinde insanları oldukları gibi görmek ve onları öylece kabul etmek.
Nefret etmek kolay olanıdır. Sevmekse bu ülkede ölümüne zordur.
O zor olanı seçti.
Çünkü bu ülkede doğmadıysanız ya da egemen olan düşünceyi paylaşmıyorsanız. Diliniz farklıysa, dininiz ya da düşünceleriniz farklıysa bu ülkeyi sevmeye hakkınız yoktur. Eğer hala ısrar eder de sevmeye devam ederseniz bu ülkeyi sevmenin bedeli ölümdür.
Şimdi bunları bilenlere düşen ölümü göze alarak ülkeyi gerçekten sevenleri sevmeyi bilmek ve bunu çocuklarımıza öğretmek. Ancak bu şekilde onlara bu ülkeyi sevenlerden nefret etmemeyi öğretebiliriz.
Huzur içinde yat demek koca bir yalana inanmaya çalışmaktır. O, bu ülkede düşünceleri yüzünden insanlar öldürülmeyeceği güne kadar rahat uyumayacaktır.