Geceye en çok yakışan renktir aynı zamanda. En derin renklerden biridir çünkü;
Lacivert gecenin laciverti. Ayın parlaklığıyla beliren lacivert. Tüm sırları, tüm gizemi, tüm gerçekleri içine alan lacivert. Gecenin sessizliğiyle, insanların kimsesizliğiyle boğulan lacivert. Lacivert de neden geceye deriz lacivert? Lacivert de neden yükleriz her şeyi laciverte? Oysaki hiç konuşmaz lacivert. Paylaşır derdi, hüznü, acıyı ama hiç sitem etmez. Gecenin yoksulluğuyla susar durur. Susar da dinler aslında. Susar da kendi de ağlar insanlara. Kimsesizlere, biçarelere, sahipsizlere. Çirkeflere söver lacivert. Belli etmez ama kızar kötülere. Müdahale etmek ister, karışmak ister, uyarır insanları ama bir türlü konuşamaz. Konuşmaz ama hissettirir kendini. Yüreklere yansır lacivert. Yüreğin kırmızısına bir de lacivert eklenir. Yalnızlığı paylaşır lacivert. Yalnız bırakmaz kimseyi. Kafayı kaldırdığında hissedersin geceyi, hissedersin rengi, hissedersin laciverti. Bir ruhtur lacivert, ağızdan çıkan bir nefestir, geceyi bekletendir, geceyi sevdiren...
Böyle de güzel bir renktir lacivert. Meçhul görünen mamafih derin anlamları, derin hissiyatı olan büyülü bir renktir.