1 ay önce dibimde patlayan silah yüzünden kulağım çınlıyordu. bugün gittim doktora. kulaklarım ömür boyu çınlayacakmış. bu geri gelmez dedi doktor, harbi mi diye yanıtladı teslanin aduketi. eski kulaklarımı istiyorum lan diye sinirlense miydi, neyseki komple sağır olmadım diye avunsa mıydı, bilemedi tesla. umalım ki daha kötüsü olmasın, teslanin aduketi müzikten kopmasın. kafamın içinde jackı sökülmüş amfi, bozuk radyo yayını var. bir insanın beyni, kendi kendisini siker mi? sikiyor işte. ve aslında bu yaşadığım şey, beni yaşamın derinliklerini sorgulamaya götürdü. 2 ay önce demirci olan arkadaşım, elini doğrama makinasına kaptırdı. ve baş parmağı ve kası bileğine kadar koptu. sinir bağlantıları gitti tabi ama görüntü olsun diye diktirdi. çok üzdü beni bu olay. her zaman da pes atardık bu arkadaşla. neyse artık işaret parmağıyla oynuyor, ve zaman zaman beni yeniyor. ben bu arkadaşı 2 hafta önce rüyamda gördüm. elim kopuyordu rüyamda, orta parmağımın eklemi ters dönmüştü. tırnak parmağımın iç tarafındaydı. sonra ben parmağımı söktüm, kanlar fışkırdı ve geri taktım. ama elimi oynatamıyordum. işlemiyordu. rüyamda bu eli kopan arkadaş gitarımı aldı ve karşımda gitar çaldı. inanamadım. o his, o korku, o lanet... o kadar kötüydü ki o an yaşadığım şey. gerçeklikte uyandım sonra. elimde rüyamda kopan kısmın hizasında bir çizik vardı uzunca. üstüne yatmışım uyuşmuş. her neyse, vermek istediğim mesaj, şimdi ben de sağlıklı kulaklarımı kaybettim. ömür boyu çınlayacak. aslında üzüldüğüm şey ne biliyor musunuz, o kadar yetenekliyim, o kadar yakışıklıyım ama bana öyle bir yaşantı öyle berbat bir aile denk geldi ki, hayallerde yaşıyorum. Şu an dünyayı tüm beynimle algılayabiliyorum. Çok komik haldeyiz. Oyuncak gibiyiz. Başlangıcını bilmediğimiz bir yerde kendimizi çok önemsiyoruz. Ve gidenin geri gelmediği bir dünya. Şah damarınıza bir toplu iğne batırsanız, tüm kanlarınız 4 dakikada boşalır. Ne kadar basit değil mi?