bu kadar telaşlı bi şey görmedim ben. ama görücem. çünkü düğün > nişan > kız istemek. ama en kötüsü kız istemek. çünkü alanın dar. oturup konuşmak zorundasınız ama konuşacak bir şey yok. hayatımın en saçma 3-4 saatini geçirdim bunun yüzünden.
bu ne biçim iş arkadaş nefret ettim lan. kıza ayrı çiçek al, annesine ayrı çiçek al. çikolataları bilmem kime ver. oturmana dikkat et kalkmana dikkat et. büyükler konuşunca aptal aptal suratına bak gül. zaten bana toplamda 3-4 kere söz düştü, onları da idareli kullanmaya çalıştım. annem öyle her ikram edileni yeme sakın, görmemiş zannetmesinler bizi dedi. en sevdiğim pastadan ikram ettiler yiyemedim amına koyim. ondan sonra da bi şey getirmediler aç kaldım zaten.
benim planım nişanda falan yurtdışında olmak. düğüne de maketimi göndermek o televizyona çıkan abinin yaptığı gibi. nefret ediyorum lan. evlilikten zaten korkan bi insanım, iyice soğuttular beni. ayrıca kız isteyeceklere falan tavsiyem, kız mız istemeyin olum. yemin ediyorum bak. alın dağa kaldırın kızı. çok ciddiyim daha az şeyle uğraşırsınız. bi kaç gün ararlar falan sonra bırakırlar. en fazla yaşam mücadelesi verirsiniz oralarda. bu ne biçim stres lan böyle.
haaa bu arada kızı abime istedik. annem zorla bana da takım elbise giydirdi. abimi daha önce görmemiş olan kızın akrabaları damat adayını ben sandı. şöyle bi baktım lan ben mi evlensem diye acaba sonra boşverdim tabii bana ne olum ne evlenicem. ayrıca tuzlu kahve niye bana geldi onu da anlamış değilim. üzerime çok büyük oyunlar oynandı. haaa eğer o kahve de bildiğin normal kahve ise abim tam anlamıyla boku yiyecek demektir. kahvesi böyleyse yemeklerini düşünemiyorum ben. ölür giderse otopsiye falan bile para verdirtmem ben. direkt besin zehirlenmesi çünkü araştırmaya gerek yok.