istanbul senfonisi'nde kullandığı ney'e bir konçerto yazmaya karar veren fazıl say; bu eserde ney'in uhrevi ve kanatlandıran sesini; tarihte bir ilki gerçekleştiren, kendi yaptığı kanatlarla uçmayı başaran ilk insanı; hezarfen ahmet çelebi'yi buluşturuyor. ney hezarfen'i temsil etmekte.
Galata Kulesi'nden Üsküdar'a kadar kendi kanatlarıyla uçan Hezarfen Ahmet Çelebi'nin sıradaşı hikayesini anlatan, Hezarfen Ney Konçertosu; ''istanbul 1632 Baharı'', ''Galata Kulesi '' , ''Uçuş'' , ''Cezayir Sürgünü '' adını alan birbirine bağlı dört bölümden oluşuyor.
Musikalische Akademie des Nationaltheater-Mannheim Orkestrası'nın siparişi üzerine bestelenen eser ilk kez 5-6 Mart 2012'de Mozartsaal, Rosengarten Mannheim'de seslendirildi. Prömiyerde Neyzen Burcu Karadağ'a Şef Dan Ettinger yönetimindeki Musikalische Akademie des Nationaltheater-Mannheim Orkestrası eşlik etmiştir.
Ney Konçertosu'nun ilk bölümü olan 'istanbul 1632 Baharı'ında Hezarfen'in o günün sabahındaki endişeleri ve korkuları, Hezarfen'in uçmadan önceki ruh hali anlatılır. ikinci bölüm olan 'Galata Kulesi'nde ise; Hezarfen, uçuşunun başlayacağı Galata Kulesi'nin önüne gelmiştir. Büyük bir kalabalık gösteriyi izlemek için oradadır. Lehte ve aleyhte tezahüratlar işitilir. Kalabalık gürültülüdür. Hezarfen ise sadece uçmayı düşünmektedir. Üçüncü bölüm olan 'Uçuş'ta Hezarfen kulenin tepesinden kendisini boşluğa bırakır. 9 dakika boyunca uçacaktır. Hezarfen'in Galata kulesi'nde başlayıp Üsküdar'da noktalanan 'uçma serüveni' bir çok sıradışı enstrümanın katılımıyla (waterphone, ufodrum, sansula, vibra-tone, singinbowl) notalar ile öyküleşiyor. Eserin son bölümünde ise; dramatik 'Cezayir Sürgünü' anlatılır. başarısı ile önce takdir edilen Hezarfen'in bilgisi ve becerisinden ötürü tehlikeli olabileceği düşünülerek Cezayir'e sürgün edilmesi hüzünlü bir şekilde işleniyor.
Say bu eserinde, Hezarfen'in uçuşu sırasındaki büyük hayalperestliğini ve Hezarfen'in içindeki eşi benzeri olmayan duyguyu dile getirmek için Ney ve Kudüm'ün yanı sıra Waterphone, Ufodrum, Sansula , Vibratone gibi repertuvarda henüz çok az rastlanmış günümüzün en yeni enstrümanlarını da kullanıyor.
11. Antalya Uluslararası Piyano Festivali'nde açılış konserini de yöneten; şef howard griffiths yönetimindeki Frankfurt Radio Symphony Orchestra kaydında eserin tamamını dinlemek mümkün. (Artist in Residence Weekend Fazıl Say. hr-Sendesaal, Frankfurt, 10. November 2012 )
her bölümü birbirinden güzel, hayaller, endişeler, kuşlar, gökyüzü, rüzgar, kanatlar ile ruha süzülen ney konçertosunun; hezarfen'in insanın en büyük hayallerinden birini gerçekleştirdiği, bizi düşlerin yukarısına çıkardığı uçuş bölümü coşkunluğuna bizi de katarken; başarısının mükafatı olarak cezayir'e sürgün edildiği bölüm, yerden kesilen ayaklarımızı, ruhumuzu hüznün ve haksızlığın acımasız taşlarıyla yaralar. sürgünde, hezarfen, ney'in sesi çok içlidir...