her kişinin hayatında en az bir kere yaşamış olduğu durumdur. bu eylemi icra etmeye karar vermektir asıl sancılı olan.
insanlar -en azından benim için öyle- kendilerini tamamlayabilenlerle dost olma eğilimi gösterirler ki, dostluğun doğasında var olan bir durumdur bu. şayet o dost, kişiye gereksiz acı ya da rahatsızlık vermeye devam ediyorsa yavaşça uzaklaştırılır özel hayattan.
bir sonraki safhası iletişimin azalması ya da azaltılması; buna müteakiben de sosyal hayatından çıkartılmasıdır.
dediğim gibi, bu eylemin karar süreci sancılıdır; ancak ilerleyen zamanlardaki sancılar da beraberinde gelmektedir. Şayet, birlikte vakit geçirilmiş, dertleşilmiş, iç dökülmüşse, kişi illa ki bunları aklına getirmektedir. ve hatta birlikte içilen çaylar özlenmektedir.
bu safhanın da belli bir ömrü olmakla birlikte, sonraki safhada, hissizleşilir. söz konusu dostun lafı açıldığında öyle eskisi gibi heyecanlanılmadığı fark edilir.
en son aşılması gereken engel de rüyalar olmaktadır. travmanın şiddetiyle olan doğru orantıyla dost birçok kez rüyalarda görülür ve finito..
arada bir halen birlikte olmuş olsaydık hayalleri kişinin gözlerinin önüne gelse de, ne o dost eski dosttur artık, ne de siz aynı kişisinizdir..
dolayısıyla, çok da zor değildir özel hayattan insan silmek..