ölümsüzlük olsaydı yaşamanın bir değeri kalmazdı. yine bu sözlükte okumuştum galiba yalana gerek yok; hatırladığım ölümün bir nimet olmasıdır. baştada belirttiğim gibi ölüm, dünya hayatına kendini kaptırıp giden insanları bazen kısa bir sürede olsa gerçeklerle yüzleştirebilecek tek hadise. cenaze namazında iken bazen kendi kendinize sorarsınız; ben ne yaptım; hangi insanın kalbini niye kırdım? değer miydi? bak işte onun da selası okunuyor bugün onun ki okundu yarın da benim ki? diye
şu hayatta hırslarımızdan, nefislerimizden arınmayı başarabilsek, ve de en önemlisi incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden bile insanların, değer verdiklerimizin kalbini kırmasak iyi olur. başlık demiş ya ölümsüz olsaydı olabilecekler diye. ölümsüzlük olsaydı hiçbir şey olmazdı. ölümü düşünün ve hayatınızı ona göre yönlendirin. bu demek değildir ki sap gibi yaşayın ama ben, özellikle etrafımda kalbini kırdığım insanlara karşı yaptığım hataları hatırladıkça utanıyorum, değer mi diyorum. keşke her insan da biraz böyle düşünebilse, kısa bir süre de olsa, bir an bile olsa ölümü hatırlayan nefsinin kölesi olmayan insandır.