benim de katıldığım önermedir ancak şunu unutmamak gerekir! türkiye 1980'lerden bu yana bir düşük yoğunluklu çatışma sürecinden geçmektedir. her ne kadar konuşurken nalına da mıhına da vursak doğu türkistanlı uygur kardeşlerimizi açık bir devlet politikası haliyle desteklememiz pkk konusunda çini karşımıza almamıza sebep olabilir. bunun örneğini kuzey kafkasya'ya baktığımızda, çeçenistan'a bir dönem verilen açık-gizli destek sonucunda rusyanın türkiyeye karşı takındığı tavrı vermemiz mümkün. yazdıklarımdan şu anlaşılmasın sakın: kesinlikle destek vermeyelim, ilgisiz kalalım yada hurra birden ayağa kalkıp her şeyimizle destekleyelim...böyle bir şey yok! uluslararası aktörlerin durumu ve uluslararası konjonktürün gerektirdiği şekilde hareket edilmeli, yani doğru zamanlarda doğru söylemler geliştirilmeli ve hem çeçen davası hem de uygur türklerinin davaları konusunda izlenecek politikalar, hem bunların hem de türkiyenin çıkarları doğrultusunda pragmatist bir stratejiyle yönlendirilmesi gerektiği kanaatimce daha doğru olur.
