hiç kadın görmemiş olan işçilerdir, ve bunu kimse anlamaz.
bir kere işçi ise, demek ki okumamış bu adam. okumamış ve işçi bir adamın kültürü olmaz, ortamı olmaz. sosyal hayatı olmaz. bakım ürününü geçtim kaliteli traş bıçağı ve traş losyonu bile alacak parayı zor bulur çünkü tek derdi doymaktır, geçinmektir. hayatı geçim derdinden başka bir şey olamayan, sürekli ekmek kovalayan ve hayatın onu sürüklediği boşlukta kendine kendi çabalarıyla kolay kolay bir pencere açamayacak olan bu şanssız insan, elbette ki kadınlara da yaklaşmayı "öğrenemez." insanlık değildir sorun burada, kültürü bilgi birikimi doğru düzgün parası ve bir çok şeyi eksik olan bu insan yine muhtemelen kendisi gibi bir kadınla evlenecektir. ilk cinsel deneyimlerini o "ilk" olduğu için belki keyif alarak geçirecektir, fakat o apartmanların arasında mala vurduğu, kum taşıdığı inşaatından her gün ne kadınlar görecektir ve ister istemez bir evdekine, bir de yoldakine bakacaktır ve bu bakma evresi uzun sürecektir.
o da ister ilik gibi, böyle fıstık gibi kadınlarla olmak. her erkek ister. ama hayat böyle işte...