hayalidir ama basında üzerine konuşulmaya başlanmıştır; aralarında kavga etmek yerine birleşmelerinin herkes için daha mantıklı olacağı varsayımından hareket eden spekülatif tezle desteklenmiş hayali birliktir;
güçlü noktaları:
1. komşu ülkelerdir
2. birinin eksiğini diğeri tamamlıyor *******
3. kimileri çok yol almış *kimileri ise henüz başlamamış *olsa da, ülkeler demokrasiye yönelmiş durumda
4. aralarındaki sorunlar, birlik yapmamaları için değil birlik için neden olarak kullanılırsa herkesi karlı kılabilir
5. bölünme ve parçalanma psikozuna girmiş bölgede rahatlatıcı bir işlev görebilir
6. bölgesel bir güç oluşturmak yönünden bir manivela olabilir
7. ulus devletlerin yavaş yavaş küreselleşme etkisiyle etkinliklerinin sınırlandırıldığı ortamda çağın ruhunu doğru okuyan bir adım atılmış olur.
ülkelerin, bu birliğe demokratikleşerek ve değişerek girip giremeyecekleridir; çünkü örnek alınan benelux birliğinin ülkeleri esas olarak zengin, demokrasi ile yönetilen ve geçmiş yılların verdiği savaş yorgunluğunu ancak birleşerek azaltabileceklerini bilen küçük ülkelerdi; oysa türkiye ile irak ve suriye, türkiye ile ermenistan arasındaki sorunlar imkansız değilse de, kolay aşılabilir değildir; ancak gerçekten istenirse ve sorunlara şimdiye dek bakılmayan bir açıdan bakılarak yaklaşılırsa, ortam değişebilir.
çıkabilecek sorunlar:
1. rusya, abd, israil, birliğin dışında kalmaları durumunda rahatsız olacak ve engel çıkaracaklardır; bu nedenle daha başından itibaren bu birliğin bunlara karşıymış gibi değil, bunların bilgisi ve arka desteğiyle yapılandırılması doğru olur.
2. bir yandan türkiye'nin işin içinde oluşundan öte yandan abd ve rusya ile denge sağlayabilmek açısından, ab destek olacaktır; bu desteği akılcı kullanmak büyük ölçüde türkiye'ye kalıyor
3. başlangıçta 3 dilli *** olarak kurulacak birlik hemen ilk aşamasında azerice ve kürtçe'nin ayrı diller olarak kabul edilmesi beklentisi oluşturacaktır; doğru çözümü de daha başından bu konuda yanlışa düşmeyip, çoğulcu bir kültürel bakış açısıyla konuyu ele almaktır.
yöneltilebilecek eleştiriler:
1. bu birlik iran dışlanarak yapılamaz *
2. bu birlik rusya'yı içine almadan yapamaz *
3. bu birlik ab'nin bir oyunudur, türkiye'yi içine almayıp imtiyazlı ortaklık formülüyle yetinmesini sağlayıp ama bir yandan da bu konumuyla ona ortadoğu'da yeni roller vermek anlamına gelir: ab'nin içinde böylesi planlar uygulamak isteyen kesimler elbet olacaktır ama belirleyici olan türkiye'nin ve diğer kesimlerin tavrıdır.
4. bu birlik abd'nin dolaylı bir planıdır ve ilerde büyük kürt devletinin kurulmasını amaçlamaktadır, iran'ın da dahil olmasıyla kürtlerin bulunduğu tüm coğrafya birleşmiş olacaktır, olası bir dağılmada artık kürtlerin tek birlik oluşturmasını kimse engelleyemez: artık paranoyaları temel taktik yapmak devri kapandı, birinin böyle bir planı olsa bile, bunu engellemenin yolu bu tür bir birliği asla istememek değil, kürt sorunu konusunda üstüme düşeni artık gecikmeden yapmak ve kürtler açısından da çekim noktasının güneyde değil kuzeyde oluşmasını sağlamaktır.
5. petrol, doğal gaz gibi dünyanın en stratejik nesnelerini de ilgilendirebilecek bir birlik büyük devletlerin zararına oluşturulamaz, buna izin vermezler: aslında doğru ama meseleyi "büyük devletlerin zararına" değil de "kazan kazan" konusuna dayandırmayı başaran, sabırlı ve inatçı bir siyaset güden taraf sonunda mutlaka kazanır.
tüm tarih gösteriyor ki, ticaret yollarını garantiye alan, güvenliğini sağlayan devletler daha uzun ömürlü oluyorlar, tersi durumdakiler süratle yıkılıp yerlerini yenilerine ve mal, hizmet ve paranın akışını kolaylaştıran sistemlere bırakıyorlar. eskiden doğudan batıya, ipek, barut, baharat gibi maddeler kervanlar yoluyla taşınırdı. Romalılar, Selçuklular ve Osmanlıların coğrafyamızdaki uzun süreli etkilerinin altında bu kervanların güvenlik altında ilerlemesini sağlamak da gelir. bugün de petrol, doğal gaz ve petro-dolar akışının sağlanması, kolaylaştırılması, güvenliğinin sağlanması önemlidir. yani bir ülkenin başka ülkeler nezdindeki stratejik önemi bu alanda ne kadar başarılı, ne kadar vazgeçilmez olduğunda olabilir. kimi konularda avrupamerkezci görüşlerin etkisinde kalmış da olsa tarihçi fernand braudel'in en çok altını çizdiği konu budur.
ikincisi de tarihte su sorununun önemidir. su sorununu uzun erimli çözümlere bağlayamayan en büyük imparatorluklar bile tarihte sarsıntılar geçirmiştir. girit uygarlığının esrarengiz biçimde yokuluşunda tarihçiler su konusuna büyük yer veriyor.