farklı açılardan baktıkça farklı sonuçlar elde ettiğimiz soru.
cevabınıysa hiçbir zaman bilemedim.
özgür değiliz dersek,
şöyle düşünelim, aldığımız kararları sahiden biz mi alıyoruz? aslında bizim alacağımız kararlar daha önce hep başkaları tarafından belirlenmiş. ailemiz, çevremiz, toplum. bizi kendi çıkarlarına uygun yetiştirmeye çalışan bir sistem var. evet. okullarda bize itaatkar olmamız, sorgulamamamız, yasalara uymamız vs. öğretiliyor, aile desen çok farklı değil. aile zaten sistemin en önemli koruyucusu.
hadi bunları saymadık diyelim, bunlara rağmen verdiğimiz kararları uygulayabilirliğimiz var mı? mesela sokağa çıplak çıkabilir misin? çıplak çıksan kime ne zararı olacak? e hani özgürlük başkalarına zarar vermeden istediğini yapmaktı? ya tanım yanlış, ya da yasalar bizim özgürlüğümüz üzerine kurulu değil.
aslında istediğin birçok şeyi yapamazsın, mesela sokakta durduk durmadık yere şarkı söyleyip dans edebilir misin? belki yasalar dans etmenin önüne geçmiyor ama toplum geçiyor. sana ne gözle bakacaklar? deli diyecekler muhtemelen.
bir de şöyle düşünelim,
özgürüz. evet. mesela, sokağa çıplak çıkabilirsin, ama sonuçlarına katlanacaksın. veya sokakta dans edeceksen, sana deli demelerine katlanacaksın o zaman. adam da öldürebilirsin tabi, ama o zaman da cezaevine girmeye katlanacaksın.
özgürlüğün tanımına göre değişiyor aslında bu, eğer özgürlük başkalarının hiç müdahalesi olmadan, sorumluluk almadan istediğini yapmaksa özgür değiliz.
ama eğer özgürlük yapacağın eylemin sonuçlarına katlanmayı göze alıp gene de yapmaksa özgürüz.
benim naçizane görüşüme göre, bunların dışında konularla alakalı olaraktan, özgür değiliz. en önemli nedeni de sınırlar. bildiğimiz hudutlar işte. ben buradan yürüye yürüye rahat rahat başka bir ülkeye gidemiyorsam neyleyim öyle özgürlüğü ben?