Entry'ler dolusu cümle de girilse asla anlatılamayacak olan bir özlemdir... Farz-ı misal, anneciğim şu an üst komşuya gitti. Yarım saat olmadı. Lakin sanki aylardır ayrı gibiyiz. Hemen özletiverir bu kadıncağızlar kendilerini. Özlemleri iç yakar, yürek burkan, bam telinizi yerinden oynatır. Sürekli peşinizdedir evin içinde... Doysanız bile o asla doyduğunuza ikna olamaz... Yedirmeye içirmeye çalışır. Meyveleri soyup önünüze kadar getirir. Olmadı ağzınıza sokuşturur bu sevimli insanlar... Adeta sizi hoş, sağlıklı, tok, sıcak, güvende tutmak içim yaratılmışlardır. Sizin için, anne rahmine düştüğünüz günden itibaren didinir dururlar. Sizin o minik bedeniniz vitaminle mineralla dolsun diye her bulduklarını yeyip, hamileliklerinde 100 kilo olurlar. Anne özlemi buralara sığmaz... Tüm sözlük yazarları bir araya gelse, dünyanın tüm dilerinde anna özlemi anlatılmaya çalışılsa, yine de yetmez kelimeler... Kifayetsiz kalır... Dünyalardan geçer de onlardan geçemezsiniz... Sürekli sigara da içse, anne kokusu bi ayrıdır. Bebek kokusu gibidir. Talk pudraya, gül suyuna batırılmış gibidir bu nur yüzlü kadınlar... Cennete girmeyi garantiye alanlar, analarının ayakları altında yaşasınlar... Bir gün ormana yolunuz düşerse, etrafı dikkatlice dinleyin. Şirinlerin sesini duyabilirsiniz. Hem iyi bir çocuk olursanız belki şirinleri bile görebilirsiniz. Ayy pardon, bu çok alakasız oldu!.. Ama anne deyince aklıma çocukluğumdaki annem geldi... Ardından da şirinler... Neyse.. Ben henüz zamanım varken, gideyim annemin sıcacık kollarına... Sevgiler...