Biyografisini kaleme alan David Ritz'e göre,
Marvin Gaye'de bir insanın içine hapsolmuş bir meleğin sesi var.
Marvin Gaye'in tutku rezervi sınırsızdı ve sesi, çarpıcı değişkenlikteydi.
Kulağa kendinden geçmiş de, uysal da, dürüst de gelebiliyordu.
En ünlüsü ise 'Let's Get It On'un coşkusu ve seksiliği.
Gaye, hayatla sanatın arasına bir çizgi çekememekten mustaripti.
içki, daha fazla uyuşturucu ve babasıyla giriştiği ölümcül kavga,
onun son günlerine damgasını vurdu. Ondan geriye kalan imza,
Stevie Wonder'dan Lauryn Hill'e kendine yeten siyah şarkıcılar için
yolu açması oldu.**