islamiyet öncesi mekkenin en zengin tüccarı olan ebu bekir, islam dininin getirdiği yardımlaşma, dayanışma olgusuyla beraber, vefat ettiğinde, islam devletinin halifesi olmasına rağmen üzerinde sadece bir giyim elbisesi bulunan bir fakirdi.
lafa gelince sahabe mevzuu dillerinden düşmeyenler, şimdilerde zekatını veriyorsa kime ne gibi safsata savunuculuğuna başlamışlar. peygamber mal edinmemiş, sahabesi mal edinmemiş, aksine fakir, gariban kalmasın, kimse aç yatmasın diye neleri var neleri yok bu uğurda feda etmişler. lakin günümüzde bu dinin peşinden gittiklerini iddia edenlerden bazıları, fesat karıştırıp ihale alıyor, kızları da yüzbinlerce liralık arabalarla geziyor. bu müslümanlıksa bizimki ne diye sorası geliyor insanın. ramazanda iki fakir doyurmakla, 3-5 kuruşu bazı hayır kurumlarına vakıf etmekle müslüman olunuyor. kimsenin dinini sorgulamak değil niyetim. allah görüyor ve biliyor şüphesiz kimin ne olduğunu. ama ben sadece merak etmekteyim, dillerinden düşürmedikleri sahabenin yüzüne nasıl bakacaklar diğer tarafta bu tipler.