latinceye dair bildiğim tek şey "puella"yken yarın sınavım var.
sağ gözüm seğiriyor, bu son olduğunda yüzüme felç inmişti, korkuyorum.
kıyafetlerimi satmak zorunda kaldım, sırf gerizekalı gibi borç yaptığım için.
misfits' in son sezonu bok gibi başladı, kelly yok ulan.
sigaram bitti, marketler kapandı, tütün var, kağıt yok, gazeteye saracağım sonunda.
pezevenk kedim yorganıma sıçtı, üşüyorum.
probis' im vardı, önce kenarlarını sonra ortasını yemek istedim, paramparça oldu, ortalığın amına kodum.
iki haftadır hiç güneşi görmüyorum.
son günlerde kendimi en çok pringles kutusundan kalemlik yaptığımda zeki hissettim.
anahtarımın kaybolduğunu üç haftanın sonunda anca farkettim.
dinlemek istediğim şarkılar, izlemek istediğim filmler var ama bilgisayarı her açtığımda boş mail kutusuna bakıp geri kapatıyorum.
jigglypuff gerçek olsun istiyorum.
ama pezevenk kedim yokluğunu hissettirmiyor, beni miyağuu'larla uyutup yüzümde çiziklerle uyandırıyor zaten.
old boy'un sonunda şaşırmadım.
duş başlığını değiştirme, tıkanmış lavabonun giderini boşaltma gibi işleri yardımsız yapabilmek bazen koymuyor değil.
dört saat sonra uyanmam lazım ama gene öğlene kadar ırgat gibi uyuyacağım.
her gün saatlerce kendimi sorgulayıp, her gün aynı şeyi buluyorum, her seferinde de şaşırıyorum. ben hiç görmediğim birini özlüyorum.
bu kadar.