yolda yürürken adımlarımı ona ayarlamak onun bindiği metroya binmek ve karşısına oturup gözünün içine içine düşmek uçuruma düşer gibi. ne de derindi, benim düşüşüm bitmedi onun yolu bitti en güzeli yanımdan geçerken gözümün içine içine bakıp gülümseyerek iyi akşamlar demesiydi. iyi akşamlara sevinir mi lan insan, sırf o dedi diye harbiden iyi geçen bir akşamım var 5 ay sonra. yeni yıkanmış üzüm gibi gözleri ve zirveye yeni yağmış bir kadar parlak pürüzsüz bir yüzü vardı. sen nesin böyle ki.