ahmet ümit'in arka fonda 1986 yılının sovyet rusya'sını kullandığı, güzel bir polisiye kitabı.
hem sovyet rusya'nın ömrünün son zamanlarından izler bulacağınız hem de darbeden 6 yıl sonra tkp'nin var olma mücadelesine gerçekçi bir şekilde şahit olacağınız bir kitap. ahmet ümit'in beyoğlu rapsodisi ve istanbul hatırası kitaplarındaki gereksiz diyaloglar bu kitapta karşınıza çıkmaz. kahramanların her cümlesi, cinayetin çözümünde kullanılan bir ipucudur aslında. tam katili buldum dediğiniz anda ahmet ümit size oyun oynamaya başlar ve kitabın sonuna kadar kafanızdaki soru işaretleri azalmaz.
bu adamın en sevdiği özelliği budur: okuduğum 3 romanında da sonu çok mantıklı ve akıllıca bağlıyor. en azından merak duygusunu son bölümlere kadar asla düşürmüyor. türk edebiyatı'nın agatha christie'si olarak gayet başarılı polisiye romanlar yazmakta.