türkan şoray'ın; dönemindeki erkeklerin gönlünde kurduğu tahta, attığı perçindir.
sevginin tanımının, tarifinin yüksek sesle yapılmaya çalışılmasına ilk kez tanık olduğum türk filmi.
insanın sevgi ile aşk arasında seçim yapmaya çabaladığı an'ı, çok güzel yansıtan film.
pek çoğumuz, türkan şoray'ın oğlunun yaptığı seçimi onaylayıp, hakedenin kazandığını düşünmenin mutluluğu ile sinemadan çıkarken, içimizde yarım kalmış aşkın boşluğunu da taşıdık.
doğruydu, emek veren, hakeden kazandı.
ama aşkın haketmeyle hiç bir ilgisi olmadığını unuttuk, insanlar her zaman ve sadece hakedene mi aşık olurlar?
ya da hakettiği için mi aşık olurlar?
o film, yüreğimizden çok vicdanımıza seslendi.
bambaşka bir finali de olabilirdi..., ama oğul vardı, olamadı....