tribünden izlediğim,ikinci yarısı heyecan fırtınası biçiminde geçen maç.
öncelikle tribünler doluydu, çok ufak boşluklar vardı evet ama bazı kısımlarda insanlar ayakta ve yoğun olarak izlediler maçı, yani bütün biletler satılmıştı. güzel bir atmosfer vardı.
bursaspor'un tek taktiği vardı; savunmada sağlam kalıp ileride topu ekseriyetle sağ kanada geçirip bir şeyler kovalamak. ha, işe yaradı mı? savunma özürlüsü beşiktaş'a karşı elbette yaradı. zaten bu ligde şampiyon olmak istiyorsanız bursaspor'un daha önce yaptığını, trabzonspor'un kıl payı şampiyonluğu kaçırdığı sezonda yaptığı gibi sağlam durup ileride hızlı bir şekilde işi bitireceksiniz, bu ülkede galacticos falan iş yapmaz. sonra elin almanı '60'ların futbolu oynanıyor' deyince ağızlardan salyalar...neyse.
yardımcı hakemle mahalle karısı gibi tartışan uğur boral'ın boşalttığı alandan çok güzel bir şekilde golü yedik. ikinci yarıya müthiş bir baskıyla başlayıp öne de geçtik ama galatasaray ve trabzonspor maçlarındaki basiretsizlikler,beceriksizlikler peşimizi bırakmadı.
sen altıpastan topu yukarı dikiyorsun, sonra hakem inanılması güç bir şekilde avantaj kuralını sikip golünü yiyor, sen de savunmada beceriksizlik yapıp üstüne gol yiyorsun. harika.
veli'nin pozisyonu için 'kendini yere attı' deyip veli'nin kaleciden kurtulduğu kareyi yayınlayan tipler var,çok enteresan.
lan kaleciyi geçen adam neden atsın kendini? ha rakibi attırmak için bunu yapanlar elbette var da, veli lan, veli bu. o kadar zeki olsa van bommelvari bir katkı veriyor olurdu zaten takıma.
beşiktaş'taki yedek kulübesi zayıflığı ve teknik oyuncu eksikliği inanılmaz boyutta. herkeste bir 'fernandes'e atalım o bişey yapar,biz boka bulaşmayalım' tedirginliği var. fenerbahçe veya galatasaray'da olsa hiç yorulmadan işini yapacak ferdi baba da savunmaya geliyor top alıyor, üç kişiyi geçip pas atıyor, tekrar alıp bir orta açıyor, durmuyor. allah başımızdan eksik etmesin ne diyeyim, ama en azından teknik kapasitesi ona yaklaşan bir oyuncu daha gelse bu takım bambaşka bir havaya bürünebilir.
sonuç olarak inönü'de oynanan üç maç; galatasaray, trabzonspor , bursaspor. üçünde de ciğerini patlatırcasına mücadele eden ama basiretsizlik sonucu galibiyeti kaçıran, 9 puanın 3'ünü alabilen bir takım, ve takımını ayakta alkışlayan bir seyirci. eğer böyle kısıtlı bir takımla mücadele ediyorsanız savunmanız çok daha iyi olmak zorunda.