arada sanki o sizi besliyormuş gibi düşünmenize neden olur.
siz onun yatağında yatmaya başlarsınız-kafasını yastığa koyup tam ortada uyumaktadır.
evi sahiplenir ve sürekli tepelerden sizi kesmeye başlar-sığıntı gibi hissedersiniz sizden rahatsızmış gibi davranır.
kendince sakallarınızı temizler-dilini süpürge eder sizin için.
patilerini boynunuza dolar-sarılmayı nereden öğrendiği merak ettirir.
mamasından böldüğünüz mahallenin kediciklerini kıskanır-durduk yerde bir anda 8-9 kedinin arasına dalar, endişelendirir.
size bir şeyler anlatır anlamasanız da-garip sesleri öyle ürkütür ki neredeyse birazdan konuşacağına ihtimal verirsiniz.
uyurken mırrrılyum diye aniden yatağa atlar-gecenin körü yatağa sıçırtır.
boynunuza yatıp mırıldar-asla uyuyamazsınız.
her hafta 12 lira verip aldığınız pire tasmasını bıkmadan usanmadan arka patileri maharetiyle çıkarır.
bazen ne yaptığınıza akıl erdirmeye çalışır-yardım etmek ister gibi size bakar.
sokaktan korkup geldiğinde koltukların arkasına saklanır ya da masanın altına itilmiş olan sandalyenin üzerinde oturur.
uzun bir sefer dönüşü sizi ilk gördüğünde donakalır, sizi tanımaya çalışıyor gibidir. sonrasında ayaklarınıza tırmanır.
vesaire...
bir canlı büyütmek, birini tanımak kadar güzeldir.