dün yağmurun eşlik ettiği buz gibi havada, bir elinde sigara bir elinde plastik bardaktaki çayla, yalınayak kitapçının önünde oturmuş kendi kendine konuşmaktaydı...
her defasında olduğu gibi yine garip şekilde hüzünlendim bu adamı görünce. pislik içindeki uzun saçları ve kapkara olmuş tırnaklarını belki yüzüncü kez seyrettim bi kaç saniye...
kızılayla özdeşleşmiş bi simadır kendileri benim gözümde.