yanlış önermedir. neden mi?.. bu her kesim için gereken önemli olmak zorunluluğudur. çünkü insanlar geçmişleri ile anılır, geride ne bıraktığı, sırları, gizemleri ile. bunların sonradan ortaya çıkması ve ya bir şekilde öğrenilmesi daha kötü sonuçlar doğurur. geçmişimiz geleceğe olan yolculuktaki en sadık yol arkadaşımızdır. zorunlu bir arkadaşlıkta diyebiliriz buna. geçmişini bilmediğiniz birine ne kadar güvenebilirsiniz?.. işte burda devreye pek kullanılmayan "dürüstlük" kavramı girer. anlatırsın her şeyi adam gibi. karşıdaki insana uyarsa ne ala uymazsa yapacak bişey yok zaten. bir şeylere inanmak ve inanıldığı gibi yaşamak, ya da bir şeylere inanırmış gibi yapmak ama hep şüphe içinde olmak!.. seçim elbette kişinin kendisine aittir. açıkça her şeyi anlatıp dürüst davranmak, bunun karşılığında zorlanmak, bedel ödemek ama insan olduğunu hissederek yaşamak bu işin anahtarı sanırım. olur diyenler, evet geçmiş kişinin kendine aittir diyenler ne derse desin, içlerinden bi yerlerden gelen ses hep 'olmaz' diyecektir. kendilerine her ne kadar modern olmak bunu gerektirir gibi bir kılıf uydursalar da; bu uydurulan kılıf duyguların başladığı yerde son bulur. güzel olan geçmişini güzel yaşayıp, gelecekte gizlenecek hatalar yapmamaktır.