Bir gün, adamın biri, papağanıyla ünlü bir Uzak Doğu ülkesine gider. Kendisi de bir papağana sahip olduğu için bir papağan satış yerine uğrar. Kendi papağanı gibi canlı renklere sahip bir papağan dikkatini çeker ve fiyatını öğrenmek için yanına gider. Yanındaki 1000 doları görünce şaşırır ve papağanın sahibine kendi ülkesinde bu papağanın daha ucuz olduğunu söyler. Satıcı da Ama bunun bir özelliği var, ingilizce konuşur der. Kafesin hemen yanındaki aynı görünüşteki papağanın fiyatını 2000 dolar görünce satıcıya Ama bunlar aynı, neden fiyatı diğerinin iki katı diye sorar. Satıcı da, bu papağanın ingilizcenin yanında Fransızca da konuştuğunu söyler. Bir tane daha benzer bir papağan vardır;3000 dolardır ve üç ayrı dil konuşmaktadır. Hemen yandaki kafeste ise zar zor ayakta duran, tüyleri solmuş bir papağan vardır ki altında 5000 dolar yazar. Bizimki koşullanmış olarak, Bu hangi beş dili biliyor diye sorar. Satıcı da, Kimse kaç dil bilip bilmediğini bilmiyor; bugüne kadar gak bile demedi diye yanıtlar.
Peki, o zaman bunun ne özelliği var ki, bu kadar pahalı?
Çünkü diğerlerinin hepsi buna hocam diyor.
(Adnan Erkuş, Bilimsel Araştırma Süreci)