Nitekim HMS Malaya savaş gemisiyle Maltaya gittikten sonra Yıldız Sarayına giden Refet Paşanın, ağlamakta olan Vahdettinin yaverlerinden Sadrazam Tevfik Paşanın oğlu Ali Nuri Beye,
-Ağlama Ali Bey, gittiği iyi oldu, ya kalsa idi biz onu ne yapardık? Vahdettin kalsaydı, Ankaranın niyeti onu idam etmekti dedi. (1)
Mustafa Kemalin beklentisi de Sultan Vahdettinin vatandan ayrılması gerektiği istikametindeydi. Ankarayı temsilen 29 Ekimde saraya giden (daha doğrusu baskın yapan) Refet Paşa, sultanı istanbuldan ayrılması için ikna etmeye çalıştı. Bu gidişin geçici olacağını, ortalık yatışınca tekrar dönebileceğini söyledi.
Mustafa Kemal, şartların Vahdettini zorladığını tahmin ediyor ve hatta Refet Paşaya kaçmak isterse mani olunmamasını emrediyordu. Refet Paşanın bu doğrultudaki sözleri şöyle: Padişahı ingilizler kaçırırsa, Türk Milleti hiçbir gün Vahdettinin bu hareketini affetmeyecektir. Biz tutar ve yakalarsak, bu sefer millet bizi affetmeyecektir. Halk zamanla onu mağdur görecek ve bizi kabahatli sayacaktır. Bırakalım gitsin, işimizi kolaylaştırıyor! Kaçan bir hükümdarı halk hiçbir zaman affetmeyecektir.