her hafta olduğu gibi yine iliç, hasan şaş ve hakan şükür'ün yıldızlaştıkları, sarı kart sınırındaki hiçbir futbolcunun cezalı duruma düşmediği, 4-2 galatasaray üstünlüğü ile biten
tsl 30. hafta kapanış maçı.hakan şükür'ün sadece atıığı 2 golle değil, çok haklı bir pozisyonda da olsa hakeme itiraz için koşan hasan şaş'ı peşinden depar atarak durdurup fenerbahçe maçında takımdan uzak kalmasına engel olmasıyla da kaptanlığını, tecrübesini konuşturduğu maçta galatasaray adına kötü sayılabilcek şeyler de vardı malesef.necati'nin her hafta daha da kötüye giden performansı, song'un sakatlanması, yerine giren emre'nin olası bir ilk 11'de çıkma durumunda güven vermemesi ve çok basit goller yemesi.tribünler açısından ise çok ilginç bir maçtı. kim ne derse desin galatasaray taraftarının çoğu skor taraftarı malesef. beşiktaş maçında kafamıza kar yağarken tribünlerde olmayan herkes, takımın şampiyonluğa yaklaşmasıyla tribünleri doldurdu ama kuru kalababalık çünkü hiçbir tezahürattan haberi olmayan, fenerbahçe'ye küfür edilmedikçe bağırmayan bir insan topluluğuna söylenecek hiçbir şey yok malesef.herşeye rağmen galatasaray trabzon maçındaki beraberlikten sonraki her maçını kazanarak büyük bir başarı gösterdi. şampiyonluk gelirse hasan şaş, hakan şükür gibi yüreğiyle oynayan futbolcular ve her maç ali sami yen'e gelen
sabit 7-8 bin taraftar sayesinde gelecek. kimse kusura bakmasın bütün sene maça gelmeyip şampiyon olduktan sonra ortalarda gezen taraftarların bu takıma hiçbir katkısı yok.