"Muhammed Bin Ebu Bekir' den Büyüklük taslayan Muaviye' ye
Allaha itaat edenlere selam olsun.
Yuce Allah , hiçte ihtiyacı yok iken halkı yaratı.Kimileri büyük ve olgun ,kimileri zavallı ya da mutlu etti. Sonra Vahy ile donatarak bir peygamber gönderdi.Onu bilgi ve hikmetle zenginleştirdi.
Ona kitap indirdi. Kendisi insanların ilki ve başı oldu. inandı ve müslümanlığa inandırdı. Kardeşi ve amcası oğlu ali ibni talibide hemen ona uydu. Peygamberi tecavüzlerden korudu. Korkulu günlerde ona destek oldu. Savaşlarda savaş hazerde hazer oldu. islam ve peygamberin yolundaki gayreti ve emeği inkar edilemez. Bunlara rağmen bakıyorumki, onu bastırmağa çalışıyorsun. Senki sensin kendisi ise her sıkıntıda kendini ortaya atıyor islamın en üstünü ve birincisidir. insanlarında en doğrusudur. Halkın en erdemlisi ve eşlerin en hayırlısıdır. Amcası uhudda şehitlerin sultanıdır. Babası peygamberin koruyucusudur. Sen ise laneti hak ediyorsun sen ve baban durmadan karıştırıyorsunuz. Allahın nurunu söndürmeye uğraşıyorsunuz. Bunun için halkı toplayıp fitne dağıtıyorsunuz bu yolda haram para harcıyorsun. Kabileleri bir birine düşürüyorsunuz.
Baban bunun üzerine öldü sende bu yolda miras yedin. Bunları tasvib edip sana sığınanlar allah ve peygambere karşı bölücülük ve nifak yapanlardır. Aliye hak verenler allahın kendi kitabında kutsadığı kanları ve canları ile inan muhacir ve ensarlardır.
Allahtan korkmuyorsun ve kendini ali ile eşit kılıyorsun ali ki resulullahın varisi ve vasisi dir.
Sen kendi batılınla bu dünyayı ve onun nimetlerini daha çok sevmeye bak şişinmelerinde ibni as sana güç versin bilki tükeneceksin gururunda bitecektir. Bakalım beklenen parlak sonuç kimin lehine olacaktır.
Ancak şunu bilki sen bu yaptıklarınla allah karşı geliyorsun allahın emanetlerine ihanet ediyorsun. Unutmaki sen bu gururunla tanrının mürakkabesi ve baskısı altındasın Hüdaya uyanlara selam olsun."
MUAViYE' NiN MUHAMMED BiN EBU BEKiR' E YANITI
"Muaviye bin sahırdan babasına benzemeyen muhammed bin ebu bekire;
Allaha itiat edenlere selam olsun senin çürük görüşlerini yansıtan ve babasını azarlayıp müşkül duruma sokan, kuruntulu mektubunu aldım.
Mektupda; ali ibni ebu talibin üstün kişiliğini ve peygamberin yanındaki yüce mevkiini hizmetlerinide anlatıyorsun sen başkalarının yiğitliği ile övünüyorsun allah şüktretki bu yiğitliği sana değil bir başkasına vermiştir.
Peygamber zamanında babanızla birlikte ibni ebu talibin değerini ve hakkını biliyorduk. Yüce allah peygambere vereceğini verince verdiği vahiyler tamamlayınca ve islam hücetini gösterince peygamberini aldı. Peygambberden sonra babanız ve onun faruku ( Ömer) alinin ilk hakkını gasp eden ve onun emirlerini dinlemeyenler oldu. Babanız ile faruk birleştiler hilafeti zapt ettiler. Onuda beyatlarına çağırdılar. O red edince ona sorunca ona sorunlar çıkardılar. Ona hiç görevde vermediler. Ondan herşeyi gizli tuttular.
Sıra onlara gelip bu dünyadan göçüp ölünce osmanı ayaklandırdılar. Osman onların istediği yöne yürüdü. Siz dostunuz birlikte ona karşı geldiniz ortalığı karıştırdınız. Osmanı ortadan kaldırdınız.
Ebu bekirin oğlu sen yaptıklarının kefaletini ödeyeceksin sen dağların kanatları yanında kendini kaç gram sanıyorsun?
Baban yer yaptı mülk inşa etti biz babanızın yaptıklarının devamıyız yapılanlar doğru ise bunların başı babandır. Yanlış ise biz onların ortaklarıyız babandan gördüklerimizi sürüyoruz baban başlatmasaydı ve önderlik etmeseydi, biz bugün ibni ebu talibe karşı gelmezdik. Alini dediğine uyardık ama bunları bize öğreten bizi alıştıran ve bizden önce karıştıran babanızdır. Babanızın gösterdiği yolda yürüyoruz onun yaptıklarını benimsedik.
Bu durumda sen önce babanı ayıpla yada sus. Allaha dönüp tövbe etmesini bilenlere selam olsun."
Sonuç Osman' ın katilleri arasında linç etmeye çalışanların içinde ebubekir oğlu muhammed de bulunmuş olmakla beraber osman' ın tek sözüyle utanmış, arkasını dönüp gitmiştir, ama muaviye osman' ın katillerini fellik fellik bulacağına bulacağını söylemiş, haklı haksız olaya karışan kim varsa öldürmüştür.
Ebubekir oğlu muhammed' in öldürülüşü bir merkeple beraber yakılarak olmuş, ne bedeni, ne izi bırakılmıştır.
Zaten muaviye' nin cevap mektubuna bakarsanız, muaviye' nin ne kadar tehlikeli ve kararlı olduğunu hissediyorsunuz.
"sen dağların kanatları yanında kendini kaç gram sanıyorsun?"