Rakibin giriş yapacağı D kapısının anahtar deliğine sakızlar yapıştırırsın.
Bir türlü o kapı açılmasın diye.
Onlar kapıyla uğraşırken, sen neredeyse kapalıyı doldurursun.
Gün gelir,
Bedenini koyduğun o kapının önünden şimdiki gibi geçmek bile istemezsin.
Soğuturlar seni.
Gün gelir,
Kapalıya bir türlü giremeyen fenerbahçelilere kapalıya geel, kapalıya geel diye
Makara yapıp tempo tutarsın.
Ondan sonra da al sana kapalı diye bağırıp, işaret parmağınla orta parmağının arasına başparmağını sokup, olayı görselleştirir; günün anlam ve önemine son noktayı koyarsın.
Al sana kapalı.
Tek bu tezahüratta ses çıkmaz ve cevap gelmezdi.
Gün gelir,
Senin zamanında parmaklarınla oluşturduğun koreografinin aynısını sana yaparlar.
Onlar bağırmazlar ama
Hissettirir !..
Al sana kapalı der, bilet fiyatlarını uçururlar,
Adına da sistem derler.
Gün gelir,
Adeta çırpınırsın, maça gireceksindir.
Bir gece önceden gelip tuvaletlere saklanırsın.
Ta ki polis araması bitip, kapılar açılıncaya kadar.
Tuvalet dediğin şimdiki kadınlar tuvaleti.
O zamanki su deposu.
Bir kalas üzerinde beklersin kapıların açılmasını.
Maça giremiyorum yoktur lügatinde,
Hele hele derbilerde.
Tribüncü adam bir delik bulup maça girer kardeşim.
Kâh pide satacağım diye girer,
Kâh kaşar- ekmek, ayran...
Kâh tırmanır demirlere ölme pahasına,
Kâh bir gece evvelden yatar stadın içinde,
Ya da rakip gelene kadar beklersin kapının önünde,
Sen de giremezsin maça , ama onları da sokmazsın en azından.
Gün gelir,
Vakti zamanında kapıların anahtar deliğine yapıştırdığımız sakız,
Şimdi onların ağzındadır.
Stadın en güzel yerinde onlar oturuyor.
insan maneviyatının ırzına geçilmesidir aslında bu laf.