bir çocuğun, aile dışında da bir düzenin olduğunu, baba dışında da bir otorite olduğunu ilk keşfettiği yerdir.
sokakta oynayan çocuklardan öğrenebildiğim çok da birşeylerin değişmediği bu ilk ehlileştirme kamplarında. sokakta oynayan çocuklar dedim ya, en büyükleri 9-10 yaşında cırtlak bir kız. kendinden kopilleri dizmiş kaldırıma sınıfa girer gibi yapıyor. kopiller ayağa kalkıyor, cırtlak velet soruyor "günaydın çocuklar. beni tanımayan var mı?". düşünüyorum "ulan bu çocuk böyle bir sahneyi yaşamasa nasıl bu kadar saçmalayabilir?". birazdan çıkıyor kokusu; çocuk ismini söylüyor "ben matematik öğretmeni hebelehöbele" sonra başlıyor azarlamaya kopilleri. aklım duruyor, beynime kramplar giriyor. "böyleydi ulan!" diyorum, "aynen böyleydi işte!". hiç mi değişmez o laflar, o azarlar, o zoraki "öğretmen" olmuş dallamalar!