olduğun gibi davranmamaktır..davranan için de,davranılan için de zordur..bir kere bu insanlar usta birer tiyatrocudur..yüzlerini ve bedenlerini o kadar iyi kullanırlar ki,kayıtsız şartsız kapılırsınız büyülerine..peşlerinden gidersiniz..inanırsınız..belli etmezler..ama korkaktırlar..yalnız kalmayı göze alamazlar..cesur olsalardı yalnız kalmaya,öylece hayata direnmeye çalışabilirlerdi..seni seviyorum gibi içi boşaltılmış bir lafı bile henüz gölgede beklediği için kirlenmemiş iyi ki varsın'la anlamlandırabilirler..işleri düştüklerinde arayıp geri kalan zamanda bana ne diyebilirler..siz onun için ''iyi ki var hayatımda,napardım yoksa ben?'' derken bir başkasına,o içinden '' niye bu kadar abartıyor ki,olsa da olur olmasa da olur'' der..ama yüzünüze ''canım,sen de iyi ki varsın'' derler..ellerinde tutmaları gerekir çünkü..birilerinin kendisine ilgi göstermesi hoşlarına gider..kendini nimetten sayar ve umursamazlığını sürdürür..ve siz bütün olanlara rağmen hala anlamamışsınızdır gideceğini..oysa o her cümlesinde ''bak ben gidiyorum,yavaştan hazır et arkamdan dökeceğin suyu'' der gibidir..mış gibi yapmak zor zanaattır..nereye kadar maskesiyle dolaşabilir ki insan? en sonunda onlar da bırakır..ama olan size olur..bu tip insanlara rast geldiniz mi,bir daha birilerine güvenemezsiniz..uzun süre gülemezsiniz..herkesin maskeli olduğunu sanırsınız..çünkü bu tipler sadece işleri düştüğünde vardır..sizi kullanırlar bir nevi..derin yaralar açarlar sizde..
mış gibi yapmanın yanında bir de ''mis gibi yapmak'' vardır..onu da deniz ablaya sormak lazım gelir..çünkü o dokunduğunda,biz aramayı evi arabayı çevirmeyi bırakıp onun serzenişine kulak verdiğimizde fark ederiz,tuğrul abi mis kokmuş karşılığında..