işin çok büyük bir ironik yanı vardır ki oda parayla her türlü bokun yiyilebileceğinin bir kez daha ispatlanmasıdır.
galatasaray uefa ve super kupayı aldı..
3-4 yıl boyunca acun firarda hangi ülkeye gitse "I m a turk" deyince adama direkt "galatasaray" diyorlardı.. nasıl diyorlardı bunu elbette bu başarılar sayesinde.
şimdi fenerbahçe ne yaptı ? roberto carlos gibi bütün dünyanın ağzında "sol ayak" ve "sert şut" şeklinde kültleşmiş bir adamı transfer etti. galatasaray'ın yıllarca uğraştıktan, kadroyu kurduktan sonra yaptığını fener bi hamlede yaptı. ha roberto carlos futbol olarak doğru bir transfer mi ? tabiki hayır..
"yaşım 36 yı geçti.. artık türkiye'ye ve katar'a birer menejer gönderip yatarak futbol oynama çağıma girecek ilk hamleyi yapmalıyım" diyen bir isim roberto carlos. fenerbahçeliler boşa heveslenecek, aynı anelka olayı gibi olacak da ben ona üzülüyorum.
aziz yıldırım ve saz arkadaşları farkında olarak ya da farkında olmadan güzel bir işe imza attılar. belki carlos'un oynadığı sol kanat yol geçen hanı olacak ama fenerbahçe'nin dünya basınında ve dünya kamuoyunda yaptığı reklam başka hiçbir şekilde yapılmaz.
bangladeş, madagaskar, mozambik, fildişi sahilleri ya da herhangi bir ülke de muhabbet eden iki çocuk :
- ulan o değilde bi roberto carlos vardı ya efsane ne oldu ona ?
+ olum haberin yok mu fenerbahçe ye gitti
- fenerbahçe mi ? o kim lan hangi takımda oynuyor ?
+ türkiye de bir takım var fenerbahçe diye o almış..
- vayy roberto carlos'u aldığına göre büyük kulüp olmalı.
düşünün 2 tane çocuk arasındaki 30 saniyelik diyalog da 3 defa fenerbahçe lafı kullanıldı..roberto carlos isminin kültleştiğinide göz önüne alırsanız fenerbahçe'nin futbolcu transferi değil, gelmiş geçmiş en büyük reklam yatırımını yaptığını söyleyebiliriz.
peşin edit : yönetmen arkadaşım uyardı, fenerbahçe'yi bangladeş ve madagaskar'da tanıyan iki tane çocuk bulunmuş olay yargıya intikal ettiği için daha fazla yorum yapmak istemiyorum. münferit bir olay olduğu iddia ediliyor.