insan doğasında bencil midir değil midir?
Bu konu üzerinde çok düşünülmüş, birçok filozof veya antropolog tarafından fikirler öne sürülmüştür.
ilk önce biraz kendi fikirlerime değindikten sonra bu filozofların görüşlerine de yer vereceğim.
Ben bencil olduğumuzu düşünüyordum açıkçası, ama bir gün ilkel kabilelerden biriyle ilgili bir yazı okudum. bunlar doğada yaşıyorlar yani doğamıza uygun diyebileceğimiz bir şekilde. değil mi? şimdi bunlar öyle bir paylaşım içinde yaşıyorlar ki, beyaz adam bu kabilenin çocuklarından birine bir tabak pirinç uzatıyor, çocuğun ilk işi kabiledeki bütün çocukları çağırıp zaten bir avuç olan pirinci bütün kabileye dağıtmak oluyor. bunu gördükten sonra fikirlerimde değişmeler oldu, bunlar doğal bir şekilde yaşıyor, o zaman biz de aslında bencil değil toplumsal, paylaşımcı varlıklarız dedim. ama tabi onların bulunduğu kabilede inanılmaz bir paylaşım kültürü olabilir, bencil doğmamıza rağmen kültürün verdiği paylaşma bilinci bencilliğimizin önüne geçiyor olabilir. ama düşünüyorum, insan toplumsal bir varlıksa o zaman zaten paylaşımcı olması gerekir diyorum. yani toplumun devamlılığı için paylaşımın olması lazım. bu bencilliği gelişen kapitalizmle birlikte edinmiş olabiliriz mesela. bireysellik sonradan öne çıkmış bir kavram olabilir.
Sahlins demiş ki:
''Temeldeeki bir insan öncesi durumdan -doğa durumu-, Batılı insana doğru evrimleşen bir uygarlaşma tezine karşı, aslında günümüzün giderek vahşileşen insanının, insanlıktan br sapma içinde olduğu açıkça ortadadır. Buna karşı üretilmeye çalışan yanılsatıcı bir söylem, bir insan hakları ideolojisi, günümüz Batılısını tüm insanlık tarihi içinde seçilmiş kılmaya matuf, tersinden bir bakıştır. sadece ikinci dünya savaşı esnasında tüm insanlık tarihinden daha fazla cana kıymış ve çok daha fazla şiddet üretilmiş olan batılı ülkeler, her şeye rağmen insanoğlunun vahşetten insanlığa doğru sancılı bir evrimleşme içerisinde olduğu konusunda neredeyse hemfikirdirler. Oysa nasıl ki tüm doğal türler dünyada daha en başından itibaren kendi doğal formları içerisinde bulunmaktaysa, insan da yeryüzünde daha en başından itibaren bir insan toplumu içinde bulunmaktadır.''
demiş, bana da haklılık payı var gibi geldi.
Rousseau demiş ki, ''insanın çıkarına düşkün hayvani bir doğaya sahip olduğu yolundaki batıya özgü davranış, aslında antropolojik ölçekte bir yanılsamadır''
Fakat Kant ve Hobbes bunların aksine insanın doğasında bencil olduğuna inanmışlardır. Doğamızı zaptetmemiz gerektiğini falan bile söylemişler. **