büyük transferdir. buna söylenecek başka birşey yok. roberto carlos dünyanın neresine giderseniz gidin markadır. etiyopya'daki yerli de, new york'daki gökdelen sakini de aynı derecede bilmektedir bu adamı. o yüzden kesinlikle büyük hatta koskocaman bir transferdir.
burada ve bir çok yerde yaşı konuşuldu ama bana göre yaş ufak bir detay. bu adam bundan 1 sene evvel 110 km hızla vuruyordu topa, bu sene bir sene yaşlanmış haliyle 100 km vurur. 100 metreyi 10 saniyede koşuyordu, şimdi ise 13 saniyede koşar. kısacası problem yaş değil. problem başka yerde.
büyük futbolcular takımlarına olan getirilerini küçültürken, sorunları büyütürler. yani;
yıldız futbolculardan kurulu bir takımın maç kazanması, kupa alması olağan olarak görülmeye başlar. böyle önemli olayların sıradanlaşması en küçük başarısızlığı koca bir dağ haline getirir. real madrid ve chelsea gibi takımların başına gelenlere bakacak olursak bu çok daha net olarak anlaşılacaktır.
tabii ki fenerbahçe bu takımların ayarında bir takım değil ama onların eskilerini alarak bu topraklarda yıldız transfer konusunda rakipsiz hale geldi. bu rakipsizliğin yerel olduğunu görmeden global olarak algılamaya başlayanlar en büyük hayal kırıklığına uğrayanlar olacaklar. global rakipsizlik için alınması gereken çok yol var.
roberto carlos'lu kadronun alacağı her başarı takımdan çok roberto carlos ve muadillerine yüklenecek. aynı hagi'li galatasaray gibi. ama alınan her başarısızlık ise aziz yıldırım ve zico'nun olacak. aynı hagi'li galatasaray gibi. bu sorunun üstesinden gelmeyi başarabilirse fenerbahçe çok başarılı olabilir. ama bu stresin altından kalkamazsa başı ciddi belaya girebilir.
sonuç olarak carlos'a verdiği paranın dörtte birini 2 günlük forma satışından çıkaran fenerbahçe büyük iş yapmıştır. carlos frikikleri ve sevimliliği ile bu ülke ligine süper sıfatını yakıştıran adamlardan biri olacak. hayırlı olsun fenerli arkadaşlara.
