paşam, kadın-erkek, genç-yaşlı, çoluk çocuk demeden hepimizi askere alın vallahi. hem zaten biz ordu-millet değil miyiz. o zaman herkes atatürkçü, herkes laik ve ilerici olur. çatlak ses olmaz. hepimiz asker olacağımızdan teröre de geçit vermeyiz. üstelik 70 küsur milyon nüfusla dünyanın en büyük ordusu olur herkese de postamızı koyarız. pardon biz mahalle kabadayısı değildik. herkese de kendimizi saydırırız.
şaka bi yana madem terör saldırılarının artacağı bilgisi var neden önlem alınmaz anlamıyorum. bilmek yetiyor mu? demezler mi kardeşim siyasete laf yetiştirene kadar güvenlikle uğraş. habire şehit cenazeleri gidiyor evlere, anaların yüreği yangın yeri. yurtiçinde güvenliği sağlamak birinci vazifen değil mi?
edit: efendim bir kısım zevat,bizim bölücü örgüt sempatizanı/savunucusu olduğumuzu sanarak açmış ağzını yummuş gözünü. evvela şunu söyliyeyim ki, terörist* orospu çocuklarının, ya da onların savunucusu/koruyucusu siyasi yavşakların * tümünün allah belasını versin. ayrıyeten sınır boylarında beklemişliğimize gelince, daha geçen yıl o üniforma sırtımızdaydı merak etmeyin. gelgelelim o meşhur sorum "luluk" ve yüküm "lülük" bahsine... yok içgüvenlikten o sorumluymuş ta, yok top siyasilerdeymişte...o zaman asker, darbe/muhtıra/balans ayarı yaptığında da siyasilerden top beklese ya da meclisten tezkere istese ya. işine gelince sorumluluk gereği yönetime müdahele, işine gelmeyince kararı siyasiler versin. kanun güçlü için değil herkes içindir, hele de en çok zayıf içindir. zekama gelince, evet götümüzün lobları çapındadır ancak...
