her gün kişisel veya toplumsal, tonla sorundan şikayet eder ama hiç birisinin üzerine gitmez. bu sorunların siyasetle ilgisi olduğunu anlamaz ya da anlamak istemez.
siyaset yapmamakla övünür, siyasetçiler de onun siyaset yapmamasıyla övünür. ne de olsa bu iş sadece ensesi kalınların veya "büyük adamlar"ın anlayacağı bir iştir. bizlere de onların belirlediği yasalara uymak düşer.
televizyondan biber gazını yiyenleri izledikçe, "yine ortalığı karıştırmışlar" diye "yorum" yapar, sokağa eylem için çıkanlar hep gereksiz yere bağırıyordur. işleri güçler yok mudur bunların? "karışık olmayan" ortalığı neden karıştırırlar ki?
adeta deniz içinde kendi akvaryumunda yaşayan, bütün denizi akvaryumundan ibaret sanan insandır bu.
okulda, camide, iş yerinde, kahvahenede, evde; kendisine ülke meselelerine müdahil olmanın, yanlışlara karşı itiraz etmenin kötü birşey olduğunu söylemişlerdir hep. herşeye boyun eğmek "vatandaşlık görevi"dir adeta.