bize kendini tanıtır mısın ? kimsin sen ?
-ben bir ilkbahar günü,yapraklar sarıdan yeşile dönerken tıpkı yağmurun kara yavaşça dönmesi gibi dünyaya gözlerini biraz yavaş açmak suretiyle inngaaa'nın merhaba anlamına geldiğini sanarak merhaba demişim.
-ııı,çok hoş çok güzel.süper gerçekten ama malum süremiz kısıtlı.özetlersek..
-büyüdüm sonra.büyümenin hiç de kolay olmadığını gördüm.ınga'nın merhaba demek olmadığını öğrendiğimde başladım tam olarak büyümeye.o zamandan beri kandırıyorum kendimi.ama çevremdekileri asla!
-nasıl yani ?
-şöyle yani ; annemden az süt içmemden kaynaklanan bazı psikolojik nedenler..gelişmemiş güven duygusu (ki ileride gelişmemiş ülkelerin gelişmesi için güven vermeyi istemeye tekabül eder),insanlara olan aşırı inanç,ortaçağın engizisyon mahkemelerinden kalma kazıkların bir tarafa hediye paketi içinde girmesi,insanlardan istenen şeylerin maksimum olması ama alınanların (doğal olarak) en düşük seviyede kalması,her daim gülüp için kan ağlamasına göz yummak ama göz kırpmak gibi (acılara gülümseyen anılar hesabı),aslında tek başına en iyi şekilde yaşanacağını bildiğin halde birileri olmadan adım atamama güdüsü,id'in evrimin belirli bir aşamasında takılıp kalması.... vb. nedenimsilerden ötürü iyimserim ben.pollyanna'ya içinde moron geçen bir kelimenin layık görülmesini de burdan sizin aracılığınızla kınadığımı belirtmek istiyorum.vaktinizi çaldım ama anlatacaklarım bu kadar.yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.her işte bir hayır vardır ve kazanmak her şey değildir ortada hep bir kaybeden varken.önemli olan katılmaktır.son olarak ankara'daki akrabalarımıza selam yolluyorum..
-evet şimdi diğer yarışmacımıza geçiyoruz.sizi tanıyalım bay karamsar..