birisi cahil halka oynayarak bir yazı yazmış, emin çölaşan da aynı taktikle yine cahil halka oynayarak ikinci bir yazı yazmış. asıl problemi her iki taraf da unutmuştur. 100 kişilik bir bölükte 2 bilemedin 3 subay olur. operasyonlar ise bölük bölük yapılır. yani subayın şehit olma ihtimali matematiksel olarak %3 gibi bir rakama tekabul eder. erin şehit olma ihtimali ise %97.
asıl problem burada verilen şehitin subay olup olmaması değilir. biz de asker olduk. askere verilen eğitim ne ki? ellerine tututşturduğun g-3 tüfekleriyle 3-5 kez atış yaptırırsın, sonra bu usta asker diye dağa bayıra sürersin. netice ne? daha 20 yaşında 10 kere duran hedefe ateş etmiş zavallı yurdum genci şehit olur, tabuta koyulur anasının,babasının eline verilir.
sormak lazım bu yazarların her ikisine de? sivil hayatında çay dağıtıcılığı yapan, fırıncı..vs olan 20 yaşındaki dalından koparılan genci o dağa bayıra sürmenin anlamı nedir. iki tane ses getirebilen yazarsınız. neden köşelerinizde terorle mücadele "20 yaşında dalından koparılmış mesleği askerlik olmayan" gencin işi değildir diye yazmazsınız. hak mıdır yahu bu gençleri savaşmak için araziye operasyona çıkarmak. bunu sorgulayalım. bunun üstüne gidelim. aksi taktirde artık analar babalar "vatan sağolsun" diyemeyecek hale gelecek.